AHMETLER’DE YER ADI ZENGİNLİĞİ
Dağlara taşlara adımı yazdım
Türkümü söyler yamaçlardaki ardıç ağacı
Bir sen bilirsin beni, bir de dağlar
Köyümün taşı toprağı, derdimin ilacı
Mustafa KOÇ
Her Adımda Bir Yer Adı...
Bir yerde okumuştum, insanlar bir yerden başka bir yere göç ederse gittikleri yerlere önceki yurtlarının yer adlarını da götürürmüş. Çok mantıklı geldi. Ahmetlerdeki zengin yer adlarından bazılarının 700 sene önce geldikleri yerlere benzetilmiş olabileceğini düşünüyorum. İnsanlar, hatıralarını buraya taşımış ve eski yerlerin adlarını burada yaşatmış olabilir. Ama belli ki bu kadar zengin bir adlandırma kültürü, yaşanmış olaylara ya da yaşamış insanlara ait bir geçmişi de ifade edebilir.
Ayrıca Ahmetlerdeki yer adlarının aynısının bazı Akseki köylerinde de olduğunu gördüm. Bu benzerliklerin de geçmişten kalan ortak yer adları kültürüyle ilgili olması mümkündür.
Burada hayran kaldığım çok güzel yer adları var. Bu sadece bir adlandırma değil, aynı zamanda bir dil zenginliği bu. Çok güzel bir Türkçeyle söylenen çok güzel yerler...
Ahmetlerdeki yer adları öteden beri ilgimi çekiyordu. Düşünüyorum da başka bir yerde, böyle küçük bir coğrafyada bu kadar çok ve bu kadar değişik yer adı var mıdır? Hiç Sanmıyorum. Örneğin bir ova köyünde kilometrelerce uzanan geniş ve düz arazilerde kurulu köylerin hiçbir zaman böyle bir şansları yok. İşte “ovanın sonu, ortası ya da başı“ olabilir. Oysa Ahmetler, adım başı ayrı adları olan yerlerden geçilmiyor. Atalarımız neredeyse her adımda bir yere ad vermiş. Hem de nasıl adlar? O kadar güzel sözcükler var ki, hepsinin belli bir hikayesi olduğu da anlaşılıyor. Hepsi de öz Türkçe ve dilimizin en katkısız örnek sözcüklerini de gösteriyor. Birimiz bir gün bu yer adlarının öykülerini araştırıp yazmalıyız.
Küçücük bir köydeki bu kadar çok yer adını; sosyal ve kültürel anlamda bir zenginlik, bir dil zenginliği olarak görüyorum.
Öyle bir coğrafyamız var ki bir tepeyi aşmadan ikincisi önünüze dikiliyor. Bir dereyi geçmeden bir başkası keser yolunuzu. Her adımda ayrı bir manzara, her dönemeçte yeni bir görüntü, başka bir dünya karşılar sizi. Bu adların verilişiyle ilgili bazı coğrafi ve sosyal nedenleri olabilir.
Bazı yer adları kişilerle ilgili: Bodur’un ekinliği, Ahmet’in Adası, Köroğlu Ekinliği, Hatice’nin Suyu, Musalar Oluğu, Erenler Yokuşu…
Bazıları orada yetişen bitkileri yansıtıyor: Sarı Çıbıklı (Sarı Çubuklu), Ardıçlı Yatak, Sarı Otlu, Pelitli Goyak (Pelitli Koyak), Dali Biladan, Soğanlık, Çiçekli Döllük
Bazıları doğanın özelliğini yansıtıyor: Çataltaş, Çukur, Çayır, Gökkaya Deresi, Tıngıravık Taş, Değirmen Boğazı, Koyak Altı, Soğuk Suyun Gözü, Gücükburnu, Taş Harman, Kurtlar Deresi, Çakalköy
Yaşanmış olaylara ait yer adları da var: Oğlan Öldüğü, Davar Kırıldığı, Hatıl Yandığı…
Bu gruplamayı çoğaltmak mümkün. Ama önemli olan her birinin son derece mantıklı ve yaşanmış gerçeklere uygun oluşu ve tamamen Türkçe sözcüklerden olması.
Yer adlarıyla ilgili aynı özelliğin yayladaki yer adlarıyla da ilgili olduğunu söylemeliyim. Bunun için Ahmetler Yaylasındaki yer adları yazısına bakabilirsiniz.
Köyümüzdeki bu zenginliği, Ahmetler’in yer adlarını adım adım sizlerle tanıştırmak istiyoruz. Kim bilir ileride bir gün bu yerleri gezip görmek isteyenler de çıkabilir.
Bu konuyu iki başlık altında yayımlıyoruz:
1- Ahmetler'in yer adları 2- Ahmetler Yaylasındaki yer adları www.ahmetler.net’ten alınmıştır.
1- AHMETLERDEKİ YER ADLARI
Yer Adlarının Gizemi
Eskiden beri yer adları ilgimi çeker. Bir yere o adın nasıl verildiğini hep merak eder dururum. Sosyal hayatın geriye bir kültür mirası olarak bıraktığı en belirgin iz, belki de bu yer adları.
Bir bölgeye yerleşen insanlar; yaşadıkları, konup göçtükleri, ekip biçtikleri, yatıp kalktıkları yerlere kendi hayat tarzlarına ya da hatıralarına uygun düşecek adlar vermişler. Bu yer adlarında küçük bir köyün etrafında dönen sosyal hayat deneyimlerinin zenginliğini görebilirsiniz. Bir bakıma yer adları, yazılmamış bir sosyal tarihe benziyor. Eski insanların sonraya bıraktığı bir tarihsel kalıntı, yer adları...
Yaşanmış kötü bir olayın geçtiği yere o olayın adı verilmiş: Oğlan Öldüğü, Davar Kırıldığı…
Birçok yer doğal ve coğrafi özelliğini yansıtan adlar almış: Taş Harman, Say Köy, Çatal Taş, Yokuş Başı, Kazan Göbet, Çukur…
Bazı yerler, oraya damgasını vuran unutulmuş bir insanın adını alarak ölümsüzleşmiş: Bodur’un Ekinliği, Ahmet’in Adası, Ümmü Dadı…
Kimi yerler, oradan elde edilen ürünle anılmış: Murtlu Koyak, Sarı Çıbıklı, Alıçlı Yatak, Mercimeklik…
Özetle yer adlarının verilişinde son derece mantıklı ve anlaşılır bir gerekçe var.
Eskiden bu bölgedeki birçok köy Ahmetler'e bağlıydı. Hala Hocalı'da, Cırıklı'da bile nüfus kaydında doğum yeri Ahmetler olarak geçen nüfus cüzdanları olduğu söylenir. Zamanla bu köyler Ahmetler nüfusundan ayrılmış. Önceki yıllarda Gençler (Gecereme) ve Erengeriş köyleri, Ahmetler Muhtarlığına bağlı yerleşim yerleriydi. Sonradan buralar Ahmetler'den ayrılarak ayrı birer köy odular. Bu iki köy için de belirli bir arazi ayrıldığı halde Ahmetler, bölgedeki en geniş topraklara sahip köylerden biridir. Yüz ölçümü geniş bir köy olmasına rağmen ekime elverişli toprağı en az köy belki de burası. Çünkü arazi genellikle dağlık ve ormanlıktır.
Ahmetler, dağlık ve ormanlık bir doğada kurulu olduğu için adım başı her köşede ayrı bir mevki adı var. Bu adların hepsinin arı Türkçe oluşu ise dikkat çekici. Unutulan birçok sözcük hala bu yer adlarıyla yaşıyor.
Bütün Yer Adları Arı Türkçe
Köyümüzün çevresindeki yer adlarını derlediğimiz gibi Ahmetler Yaylasındaki yer adlarını da topladık.
Hem köydeki hem de yayladaki yerlerin adlarını atalarımızın koyduğunu düşürsek bu sözcükler de bize geçmişten kalan bir kültür mirası sayılır. Bu yer adlarının dikkat çeken en önemli özelliği ise bu sözcüklerin hemen hemen tamamının arı bir Türkçeyle söylenmiş olmalarıdır.
Günümüzde bazı kesimlerin Arapça ve Farsça özlemi içinde olduğunu, bazılarının da İngilizce için yanıp tutuştuklarını gördükçe üzülüyorum. Elbette başka diller öğrenelim ama önce kendi dilimizi anlamalı ve yaşatmalıyız. Dilini koruyamayan ülkesini de koruyamaz.
Türkçeyi koruyup geliştirmek Türkiye’yi koruyup geliştirmekle aynı anlama gelir. O nedenle Toroslarda yaşayan arı Türkçeyle kentlerde kültürel baskı altındaki dil arasında gözle görülen bir fark olduğunu vurgulamak istedim.
İşte bu geniş topraklardaki başlıca mevkilerin adları şöyle:
AHMETLER’DE YER ADLARI
Akbelen
Akbağın Dibi
Alaca ini
Alıçlı Yatak
Ardıçlar
Arı Taşı
Asar
Aşağıköy (1)*
Aşağıköy Ketiri
Aşağıköy Gediği
Atlanba
Balamut Dibi (Palamut Dibi)
Balçıklı Boğazı
Bedel Yeri
Biladancık
Bilavgat
Bodurun Ekinliği
Borcaklı Burun
Buynuzlu Yatak
Bük
Celel Yaka > Celal Yaka
Cırnaz
Cipcikli
Cipcikli Başı
Çirişli Yatak
Çakal Köy
Çakalöldüğü
Çakıllı yatak
Çaltılı
Çardak G.tü
Çataltaş (2)*
Çayır
Çebiç Yatağı
Çekiç Beleni
Çevlik > Çevlik Tepesi
Çevlik Boğazı > Çevlik Başı
Çılbıltılı Yatak
Çıtırıklı * (3) Gavur yapısı, eski para bulunan tarihi yer.
Çiçekli Döllük
Çirişli Yatak
Çöndür’ün İni (4)*
Çukur
Dali Biladan
Dar Boğaz
Darı yeri
Davar Kırıldığı
Dedeler Yalağı
Değirmen Boğazı
Değirmenin Adası
Delik İn
Delikkaya Başı
Diilengiç > diğlenbiç > diğlembiç > dinlengiç (5)*
İnaltı
Dikmen
Doğru Yol Başı
Ebenin Koyağı
Emine bezili
Eren Geriş
Erenler
Erenler Yokuşu
Eyne Beyi
Fersin Yaka
Gavur Yapısı
Gazan Göbet
Gedik Başı
Göbekçinin Bükü
Gödeles
Gök Hüseyin Yeri
Gökkaya Deresi
Gökoğlanın Adası
Gönnük kaya
Gözet altı
Gözet başı
Gübreli Boğaz
Gübreli Boğaz
Gücükburnu > Küçükburun
Güğlen
Harmankaya
Harman Pelit
Hasan’ın Suyu (6)*
Hasar
Hatıl Yandığı
Haticenin suyu
Havut
Hebilbey Köyü
İkidere Kavuştuğu
İkitepecik
İkoorum (İki korum)
İn yakası
İnbaşı
İncirli (Dikmen ardı)
İnce Senir
İnin Önü
Kale
Kalkan Taş
Kalmık Döllüğü
Kanlı Göbet
Kapanya (7)*
(Tek kapıdan girilebilen bir yer)
Kaplan Boğazı
Kapuz Ağzı
Kara Gönnes
Kara in
Karakesme
Karanlık Boğaz
Karanlıkbük
Kayaltı > Kayaaltı
Kazan Göbet (8)*
Kelbağ
Kelyer
Kelyol (Uçurum)
Ketirce Gedik
Kıldıravık Taş > Gıldıravık Daş
Kızılağaç
Kızılan
Kızıl Belen
Kızıl Bilavgat
Kızılbük
Kızılin
Kızılyer
Kızılca Ağaç
Kirse Muğarı
Koca Ağaç Sokağı
Koca Belen
Koca Bezil
Kocataş
Koramşa > Goramşa (Hürrem Şah) (9) *
Korum Ardı
Koyak Altı
Koyak Yüz
Kömür Ocağı
Köprü Ayağı
Köroğlu Ekinliği
Köseloğlu Yatağı
Köy Ketiri
Köyöğün > Köyönü
Köy Yeri (Babuçcular)
Köyiçi (10)*
Kurtlar Deresi
Kuru Bayır
Kuruca deresi
Kuzyaka
Kuzlu Gözüktüğü
Mandallar
Mehelbükü
Mercimeklik
Mezar Ardı
Murtlu Koyak
Murtluca
Musalar Oluğu
Mustafa Elifi
Mustafacığın Yeri
Nergizli
Oğlan Öldüğü (11)*
Oluk Önü > Oluğönü (Çeşme Önü)
Orta Belen
Öküz Yatağı
Öteköyöğön (Öte (uzak) köy önü)
Palamut Dibi
Payam Seki
Pelitli Koyak
Pinar Yalak
Saklaröyü > Saklarönü
Sarı Balak
Sarı Çubuklu Taş
Sarı Çubuklu
Sarı Otlu
Sarı Purç (Ot, Purç)
Sarınç
Sarınç Beleni
Sarp
Sarpın Ağzı
Sayköy
Serken
Serken Yaka
Seyret Alanı
Soğanlık
Soğuk Suyun Gözü
Sokma Ağzı
Sumaklı
Sümbüllü
Sürmeşe
Tahta
Tahtacı Yurdu
Taş Çeşme > Gavur Çeşmesi
Taş Harman
Taşlıca
Teke Taşı
Tıngıravık Taş
Tilki Boğazı
Tuz Taşı
Tülüdü’nün Yatak Yeri
Tütünlük
Ulumalı Taş (12)*
Üleğe
Ümmü Dadı
Yalaklar
Yalaklar Mezarlığı
Yaz Yurdu
Yazı
Yellice
Yıldırımlı
Yokuşbaşı
Yol Taşlıcası
Yoncalı Koyak
Yonga Bucağı
Yukarıdere
(*) NOT:
Bu listeyi tamamlamak için büyük bir sabırla yardımcı olan amcam Pantır Mustafa Koç'a teşekkür etmeliyim. Ne de olsa bu köyün her taşında toprağında, deresinde tepesinde ayak izi olan, çarık eskiten bir adam Pantır Koç. Hayatı çobanlıkla geçen ve dağları özlediğini söyleyen amcam, adeta her dağın hesabını verdi.
(1) - Aşağıköy:
(2) - Çataltaş: Nazarla ikiye ayrıldığına inanılan değirmen yolundaki iri kaya.
(3) Çıtırıklı:
(4) - Çöndür’ün İni: Fersin köyüne bir ölet gelmiş. Çöndür adlı biri, öletten kaçmış ve bu ine sığınmış; köyden gelip uyarmışlar; “ölet bitti“ demişler. Çöndür, köye dönmüş ama o gün o da ölmüş. (Ölet: Salgın hastalık)
(5) - Diğlembiç: Dinlenme yeri. Köyönü bahçelerine de de giden dere yolunda taşıdıkları yüklerle oturup biraz dinlendikleri bir dinlenme yeri. Durak. Eskiden köyün içme suyu dereden taşınırdı.
(6) – Hasan’ın Suyu: Hacı Hatip'in dedesinin kardeşi Hasan adında bir çoban, kurbanlık erkeç güderken eşkiyalar adamı öldürüp şalıyla ağaca asmışlar sonra da malını sürüp gitmişler.
(7) - Kapanya: Bir tek giriş kapısı bulunan bir bölge.
(8) - Kazan Göbet: İnaltında, kayadan oluşan yüzme yeri. Köyün çocukları ilk yüzme deneyimlerini doğal bir havuz olan bu gölette yaşarlar.
(9) - Koramşa > Goramşa (Hürrem Şah): Köyün ilk yerleşim yerlerinden biri. Türklerden önce de önemli bir yerleşim yeri olarak biliniyor.
(10) - Köyiçi: Ahmetler’in bugünkü köy yerine kurulmadan önceki yerleştiği eski köy yeri. Sokma Ağzı da denilen bu bölge şimdiki köyün bir basamak aşağısında, Taşharman’dadır.
(11) - Oğlan Öldüğü: Yörük obalarında yolda ölen bir erkek çocuğun mezarının bulunduğu yer.
(12) – Ulumalı Taş: Koramşa'nın üstünde, Çıtırıklı yolunda "uluma" adlı bir bitkinin yetiştiği yer.
Not: Ahmetler Yaylasındaki Yer Adları da ayrıca yayımlanacaktır.