ÖN SÖZ ve TEÅžEKKÜRLER
Torosların Türkçesi kitap haline gelmeden önce uzun yıllar emek harcandı. Ä°ÅŸte o dönemde Ahmetler'den sözcük toplayan herkese ve bu çalışmöaya destek verenlere kitabın önsözünde teÅŸekkür edildi. Az ya da çok sözcük derleyerek bu çalışmaya destek verenlerden bazılarının adının yazıldığı ön söz ve teÅŸekkür bölümünü burada yayımlıyoruz.
***
ÖNSÖZ
Hayatımızın ilk deneyimlerini kazandığımız coÄŸrafyanın ilerideki yıllar için üzerimizde çok önemli etkisi var. Bir kere anadilimizle ilgili temel kazanımlarımızı, yaÅŸadığımız dünya ile ilgili ilk algılarımızı burada ediniriz. KiÅŸisel hayat çizgimizi belirleyen davranış ve düÅŸünceler de iÅŸte doÄŸduÄŸumuz toprakların izini taşır.
Ä°lk çocukluÄŸum Torosların yamacında, gözlere ve gönüllere uzak kalmış bir köyde geçti. Batı Akdeniz Toroslarında Antalya, Manavgat, Ahmetler Köyü. Her çocuk gibi benim için de çocukluÄŸumun geçtiÄŸi yerler anayurdum sayılır.
1500’lü yıllarda Kanuni Sultan Süleyman’ın bir yayla tahsis ettiÄŸi Ahmetler’in en az altı yüz yıllık bilinen bir geçmiÅŸi var. Kona göçe, Torosların güney yamaçlarında, GüÄŸlen Dağı eteklerinde kurulmuÅŸ. Åžimdi Akdeniz’e biraz yukarılardan bakan “deniz manzaralı” bir orman köyü Ahmetler.
Bütün Toroslar ise yüzlerce yıl önce Güney Türkistan’ın Horasan bölgesinden göçüp gelen Yörük Türkmen boylarının Anadolu’daki öncülerinin ikinci anayurdu. Ä°ÅŸte Ahmetler, Horasan Türkmenlerinden; biri “asaleti”, biri “adaleti”, biri de “cesareti” temsil eden Ahmet adlı üç çobanın kurduÄŸu bir yerleÅŸim yeri. Bir bakıma bizler; yani bütün Toroslar, Mevlana’nın, Hacı BektaÅŸ Veli’nin ve Yunus Emre’nin akrabaları sayılırız.
Zor koÅŸullarda atıldığım eÄŸitim serüveninden sonra yaÅŸadıkça gördüm ki Ahmetler, yaÅŸadığımız geniÅŸ coÄŸrafyada bütün Toroslar için sadece bir örnek. Ama giderek kaybolmaya yüz tutmuÅŸ bazı kültür deÄŸerlerini yaÅŸatmak için adeta direnen, özünü yitirmeyen insanları temsil eden özgün bir örnek. NiÄŸde’den Denizli’ye, Konya’dan Afyon’a, Mersin’den, Isparta’ya ve MuÄŸla’ya kadar olduÄŸu gibi bütün Toroslarda bu ülkenin öz deÄŸerleri yaşıyor ve bu toprağın deÄŸerlerine baÄŸlılık sürüp geliyor.
Torosların özgün bir temsilcisi sayılan doÄŸduÄŸum topraklarda yaÅŸayan insanlar, bütün Toroslar gibi bozulmamış arı bir Türkçe konuÅŸuyor. Bana da çocukluÄŸumdan miras kalan bu dil, tıpkı bütün Toroslarda olduÄŸu gibi bugüne kadar yaÅŸamış. Dilimiz, bu yörelerde biraz da etkileÅŸime uzak kalmakla özgünlüÄŸünü korumaya çalışmış.
Okudukça, yazdıkça gördüm ki ana kucağında öÄŸrendiÄŸimiz bazı sözler, okuduÄŸumuz kitaplarda olmasa da çok geniÅŸ bir kırsalda yaygın olarak konuÅŸuluyor. Özellikle yazı dilinde pek kullanılmayan, ancak halk aÄŸzında yaÅŸamaya devam eden bu söz varlığının çok deÄŸerli olduÄŸuna kuÅŸku yok. Teknolojik deÄŸiÅŸim ve etkileÅŸimin artmasıyla, köklerimizin mirası olan bu sözlerin korunması gerektiÄŸine inanıyorum.
Toroslar, Zengin Bir Çiçek Tarlası
Diyebilirim ki çocukluÄŸumdan beri bu yerel zenginliÄŸe ilgi duydum. Bugüne kadar Toroslarda yaÅŸayan sözleri bulup açığa çıkarmayı, bir bahçeden çiçek toplamaya benzetiyorum. Ä°ÅŸte bu çiçekleri, henüz 18 yaşında genç bir öÄŸretmenken kendi çevremde toplamaya baÅŸlamıştım.
Burada yayımlanan sözlerin büyük çoÄŸunluÄŸu; yakın çevremde, Akseki yaylalarında ve dolaÅŸtığım yörelerde bire bir duyduÄŸum, bazı yerel yazılı kaynaklarda rastladığım, teker teker kayda aldığım sözlerdir. Sonradan bu çabalarıma baÅŸka arkadaÅŸlarımın da katkısı oldu. Zaman içinde birçok gönüllü kiÅŸi kendi çevresinden, yaÅŸlılardan derlemeler yaptı. Bunların hepsi bu kitaba alınmasa da kitaptaki her söz, çiçek toplar gibi seçilerek birer birer biriktirildi.
TeÅŸekkürler
ÖÄŸretmen Ali Varol’a derlediÄŸi bazı sözcükler ve uyarıları için teÅŸekkür ediyorum. Ali Varol ayrıca, yazdığı roman ve öykülerde birçok sözü halkın aÄŸzındaki ÅŸekliyle gün ışığına çıkardı. O, pek çok sözcüÄŸün yerel söyleniÅŸlerini kitaplarında ve web sitesindeki yazılarında kullandı.
Ä°nÅŸaat Mühendisi Ä°brahim Koç’un bu sözlüÄŸün hazırlanması için çok büyük ısrarı ve teÅŸviÄŸi oldu.
SözlüÄŸün hazırlanmasına sonradan destek veren sosyolog Ali Koç ise ne yazık ki bu kitabı göremedi, onu birkaç yıl önce kaybettik. Vefat etmeden önce eÅŸi Hanife Koç’la birlikte Almanya’dan bu çalışmaya katılarak belleklerinde kalan birçok derleme sözcük gönderdiler.
Mehmet Kocaakça, Mehmet Güngör ve Ä°brahim Arslan, ilk kez köyün internet sitesinde yazmaya baÅŸlayarak kendi yaÅŸamlarında da bir devrim yaptılar. Böylece hem yaÅŸayan dili temsil ettiler hem de ÅŸaşırtıcı ve yaratıcı insan hikayelerini aktarırken yazılarında birçok yeni sözcük kullandılar.
Türk Dili Edebiyatı öÄŸretmeni Hüseyin Koç, son kontrollerde görev alarak destek verdi.
Ä°ngilizce öÄŸretmeni Huriye Demir (Hearn), bu çalışmayı tamamlamak için beni hep yüreklendirdi ve daima yanımda oldu.
Ahmetlerli öÄŸretmenler; Hasan Varol, Sebahat (Koç) Kocaakça, Hacer (Koç) Yılmaz, Mali MüÅŸavir Mehmet Arslan, köy sakinlerinden Hatice (Zor) Kocaakça ile Hanife (Koç) Varol, az ya da çok yeni sözlerle gönüllüler arasına katıldılar.
Yine diÄŸer öÄŸretmenlerden Yusuf Varol, Yılmaz Vural, Hasan Özer ve Bayram Topkara ile Endüstri Mühendisi Hüseyin SavaÅŸ Koç, sonradan bu heyecana ortak olarak yerel sözcükler önerdiler.
Bu kitabın yayımlanması ve akademik bir deÄŸer kazanması için Akdeniz Üniversitesi CoÄŸrafya Bölümünden dostum, Dr. Halil Hadimli de yol ve yöntem konusunda önemli katkı yaptı.
Bütün arkadaÅŸlarıma bu gönüllü destekleri için teker teker teÅŸekkür ediyorum.
Son olarak buradaki sözlerin çoÄŸunu belleÄŸime kazıyan ve daima rahmetle andığım ilk anadili öÄŸretmenlerim annem Raziye (Güzel) Koç’la babam Ä°brahim Koç’a da sonsuz ÅŸükranlarımı sunuyorum.
Bu çalışmada, eksikler ve düzeltilecek yerler mutlaka olacaktır. Ayrıca zamanın deÄŸirmeninde unutulan birçok söz olduÄŸu gibi henüz derleyemediÄŸimiz, hatırlanamayan sözler kaldığını da biliyorum.
Kısaca toplayamadığımız ya da unutulup giden daha yüzlerce çiçek bulunduÄŸunu düÅŸünüyorum. Bu konuya ilgi duyan bütün Torosların çocuklarının uyarı, öneri, eleÅŸtiri ve desteklerini, yaÅŸadıkça beklemeye devam edeceÄŸim. Bu kitabın, Toroslarda yaÅŸayıp bu sözlere alışık olan herkesin, öÄŸretmenlerin, her anadil severin kitaplığında bulunmasını arzuluyorum.
Böylece herkes buradaki örneklere bakarak hatırladığı, yakaladığı her yerel özgün sözü, kitabın sonundaki boÅŸ sayfalara not etmeye devam edecek. Zaten buradaki sözlerin hepsi bu yöntemle ve uzun yıllar içinde birer birer derlendi.
Torosların çiçeklerini hep birlikte toplamaya devam edelim.
Türk diline ilgi gösteren herkese, ana dili tadında sevgiler sunuyorum. /Antalya, 2020
Mustafa Koç, EÄŸitimci
İLETİŞİM:
mustafakoc@hotmail.com