CORPORATE
Mehmet KOCAAKÇA Yazarın Tüm Yazıları
Mehmet KOCAAKÇA
YEDÄ° DAÄžIN ÇÄ°ÇEĞİ ÜMMÜ GELÄ°N
Mehmet KOCAAKÇA
Ahmetler nüfusunun 1 numarasında kayıtlı olan kiÅŸi, bu bölgenin ulemalarından Emrullah Efendi’dir. Emrullah Efendi, kızlarından birini, mektep medrese görmüÅŸ, bölgemizin önemli ÅŸahsiyetlerden biri olan Fersinli Müderris Ali Efendi’ye veriyor. (1)
Daha önce yayınlanmıştı: "Allahım Fersin'e benim dirimi nasip ettin, ölümü nasip etme" diyen ve bir sabah, atına binerek Ahmetler'e gelen; ertesi gün de bizim köyde damadının evinde ölen adam Ali Efendi. Mezarı Ahmetler mezarlığındadır.
Ali Efendi de kızlarını daha çok güvendiÄŸi insanların yaÅŸadığı Ahmetler’e vermek istermiÅŸ ve öyle de olmuÅŸ. Ali Efendi’nin kızı Ümmü Gelin, önce Fersin’de bir gençle evlenir. Ancak kısa süre sonra askere giden eÅŸinin ölüm haberini alır. Belki de bir yıllık gelinken dul kalır.
Ä°ÅŸte o zaman Ümmü Gelin bu kez Ahmetler’in itibarlı kiÅŸisi Hacı Hatip Mustafa’yla evlenerek Ahmetler'e gelin gelir. Hacı Hatip'in karısı olduÄŸundan hep Hacı Karısı olarak bilinir. (Bakınız: Hacı El Sülalesi)
Ümmü Gelin; Tevfik Güzel'in ve (Hacı Kızı) Raziye Koç’un annesi, Mustafa-Ä°lhan Güzel'le Ali Yücelalp'in baba annesi, Mustafa Koç'un da anne annesidir.
Hacı Hatip (Mustafa Güzel), asaleti ve güzelliÄŸiyle üçüncü eÅŸi Ümmü Gelini çok sevmiÅŸtir. Derler ki; Ümmü Gelin karşıdan gelirken odanın önünde yanındaki arkadaÅŸlarına onu gösterip ÅŸöyle dermiÅŸ:
“Bakın ÅŸuna; yedi dağın çiçeÄŸi geliyor” Ona olan sevgisini saklamayıp bu sözlerde açığa verirmiÅŸ. Ümmü Gelin de bunu hak ediyor olmalı ki hem güzel evlatlar yetiÅŸtirmiÅŸ; hem de sözleriyle, davranışlarıyla ağırlığını hissettirip bugüne kadar taşımış.
Ä°ÅŸte bu yazıda “Yedi Dağın ÇiçeÄŸi”’nden kalan bazı sözleri aktaracağım. Bu derlemelerde
***
Yedi Dağın ÇiçeÄŸi Ümmü Gelinden Sözler:
"Gılığı at gılı, giydiği eşek nalı."
***
"Arif ise anlasın, sığır ise dinlesin."
***
“Evin güzelliÄŸi bacadan
Kadının güzelliÄŸi kocadan...”
***
"Asıl akmaz, bal kokmaz..."
***
"Var yiÄŸidin gencine
Gönlün incine..."
"Var yiğidin kartına
Otur çık bahtına..."
***
OÄŸlu Tevfik'le nergiz toplamaya giden ama onu yarı yolda bırakıp gelen arkadaşına ÅŸöyle söylemiÅŸ:
"Arkadaşlık pazara kadar değil, mezara kadar."
Genç YaÅŸta Evlat Acısı
Ümmü Gelin'in büyük oÄŸlu Mahmut Sait Güzel (Adıgüzel), Gelibolu'da askerdeyken hastalanır ve Ahmetler’de vefat eder. Adıgüzel, Ali Yücelalp'in babasıdır. Genç ölümü her zaman zordur, herkese zordur ama Adıgüzel çok genç yaÅŸta ölünce bütün köy yas tutar; acısı yıllarca unutulmaz ve adına ağıtlar yakılır. Hacı Karsı Ümmü Gelin de genç yaÅŸta kaybettiÄŸi oÄŸluna ağıtlar yakar. Ä°ÅŸte bu ağıtlardan biri:
"Manavgat’tan çıktım başım selamet
Demircilere geldim koptu kıyamet..."
"Merdinden merdinden
Ben anlamam bu dilden
CiÄŸer yansa kül olsa
Ben ayrılamam ala gözlüm senden"
OÄŸlu:
"Ben de ayrılamam kadın anam senden".
***
Ümmü Ebenin Kerameti:
Bir gün öÄŸle yemeÄŸi vakti Hacıkarısı Ümmü Ebe, bizim eve geldi. O zaman annem bizim Fatma’ya hamileydi. Kendisi aynı zamanda annemin anne annesidir; torununu ziyaret etmek istemiÅŸti. Ağır, oturaklı ve sözünü dinleten bir kadındı.
Sofraya oturduk hep beraber. ÇocukluÄŸumda ben anlaşılan fazlaca kıskançtım Çocukluk iÅŸte, Hacıkarısı Ümmü Ebeye:
"Sen yeme bizim ekmeğimizi" dedim, elinden ekmeği aldım.
"Sen hırlı biri olsan ardından kız olmazdı." deyip bende de bir iz bıraktı; lafı yedim ve yerime oturdum.
O sırada bu söze bir anlam verememiÅŸtim. Ama sonradan anladık ki hamile annemin kız doÄŸuracağını ima etmiÅŸ. Nitekim bir süre sonra kardeÅŸim Fatma doÄŸdu. Ümmü Ebenin kerameti ortaya çıkmıştı. Sonuçta ben artık “Ardından kız doÄŸan” sicilli biriydim; gerisini ardından kız doÄŸanlar düÅŸünsün. :)
Not:
Bu notları toplamaya yardım eden Ümmü Ebenin torunu, içimizi ısıtan gülümsemesiyle bizleri seven Fatma Güzel ablamın desteÄŸine binlerce teÅŸekkürler.