Ä°nsanoÄŸlu KuÅŸ Misali
DAÄžLILARLA BÄ°R AKÅžAM
Türkmenlerin adı Antalya’da Yörük, Bursa’da DaÄŸlı.
Birlikleri Akdeniz ve Ege’de YÖRDER/YÖRÜKDER, Bursa’da DAÄžDER.
Bu gün sizlere UludaÄŸ’dan bir haberim var.
Yıl 1985
Bursa-Keles’te turnem var.
Ä°ÅŸim Mal MüdürlüÄŸü teftiÅŸi ve vergi incelemesi.
Ä°ç ve dış denetim.
BaÅŸka ÅŸansım yok, bir ay boyunca Keles’te kalmak niyetim.
Keles, UludaÄŸ’ın kucağında 1050 metre rakımında.
Kurulduğu yer tamda bizim Dalibiladan kıvamında.
Bursa’dan tek minibüs çalışıyor, sabah yedide Bursa’dan kalkış, akÅŸam beÅŸte Keles’ten geri dönüÅŸ.
YetiÅŸtin yetiÅŸtin yoksa olduÄŸun yerde çakılıp kalırsın, ya da kömür kamyonlarıyla yol alırsın.
Yörenin ekonomisi; hayvancılık, kesim ve kömür madeni kara elmas’a hapis.
Çobanlar, bizimkiler gibi sürüleri satmışlar, paralarını “altından rüzgar geçen, yaÅŸatmayıp süründüren” kamyonlara yatırmışlar. Gündüzleri hiç görünmezler, kömürleri geceleri taşırlar. Ä°nsanımız bir garip, halbuki UludaÄŸ’ın eteklerinde yemyeÅŸil yaylalar var. Dünya’nın en güzel suyu UludaÄŸ’dan çıkıp akar.
Keles dört yanı daÄŸlarla çevrili yamaçlardan aÅŸağı doÄŸru bir koyakta. Saat beÅŸ altıdan sonra in cin cirit atıyor sokakta. Åžehrin en mevki mevzi yerinde “Humeyni” diye bir birahane var, ÅŸehre tepeden bakar. (1) Humeyni Åžah’ı devirmiÅŸ, bizimkisi adını meyhaneye vermiÅŸ. ÇeliÅŸkiyi merak ettim, bir bira ısmarladım; Ne Humeyni’si vatandaÅŸ bildiÄŸin BektaÅŸi/Batıni, sanırsın Geyikli Baba’nın yakını, sakalı bıyığı sarı üzüm salkımı. (2)
Cami ÅŸehrin ortasında, yanı başında bir içkili lokanta var. Sahibi ekabir, kendi elleriyle kırk kiÅŸilik yemek yapar, kırk birinci kiÅŸi gelince dükkanı suratına kapar.
Bir ay boyunca Orman Dairesi’nin tesislerinde konakladık, Bursa’yı çoluk çombalağı özledik. Ne yalan söyleyeyim iyice yayladık, kanlarımızı tazeledik.
DönüÅŸ vakti geldi çattı, pılıyı pırtıyı topladık, haydi Allahaısmarladık.
ServiÅŸ Åžefi demez mi?
“Gidemezsin!”
“NedenmiÅŸ yiÄŸidim?”
“Sen Yörüksün, bizdensin!
Turne yaptığımız arkadaşım Tunceli’li, o benden kıdemli/eski, geleneÄŸimize göre onun söz hakkı öncelikli, ama ona aldıran yok.
Burada hapis mi kalacağız?
Akşama misafirimizsiniz seni ağırlayacağız.
“Yaa?…”
Kuzu kestik, ekabirin lokantasını da açtırdık kafaları kıracağız.
Akşam oldu ekabirin lokantasına doluştuk.
Masa çilingir, kuzu çevirme yiyeceÄŸiz, üstelik demleneceÄŸiz.
Lokanta sahibi ellili yaÅŸlarında bıçkın delikanlı, tam karşısına oturttular beni, belli ki itibarlı…
Ekabir otomatik makine gibi çın çın indirip kaldırıyor, bende ayıp olmasın diye rakıya saldırıyorum.
Tamam da en fazla iki duble benim kapasitem, gözlerim kaydı masanın altına girecek kafam.
Ekabir boyuna kadeh kaldırıyor, ona uymasam ayıp oluyor.
Şef imdadıma yetişti;
“Mehmet abi sen ona uyma,o dudak tiryakisi, kaldır indir makinesi,hala içtiÄŸi birinci dublesi”
Vay canına hayata bak, bir ÅŸey daha öÄŸrendik.
Hemen lavobaya gidip ağız, yüz, kafayı suyla ütüledim. Titreyip kendime gelip ekabirle eÅŸit ÅŸartlarda oynamaya maçın ikinci devresinde baÅŸladım.
Hayat böyledir iÅŸte, insanoÄŸlu kuÅŸ misali konar göçer, yuvarlana törpülene son güne ulaşır.
- Humeyni : Ä°ran Åžahı Rıza PEHLEVÄ°’yi Ä°ran’ın tüm saÄŸ-sol, dindar-dinsiz kesimlerinin desteÄŸini alarak deviren, gücü tamamiyle ele geçirdikten sonra ötekilere hayat hakkı tanımayan Ä°ran Ä°slam Cumhuriyeti kurucusu. 1979
- Geyikli Baba : UludaÄŸ’da oturan geyiklerle dostluk kurduÄŸu söylenen Bursa’nın fethinde Abdal Musa ile önemli rol oynayan BektaÅŸi DerviÅŸi. 1326