CORPORATE
KANYON, BÄ°ZÄ°M EKMEK KAPIMIZ
(HES Günlerinden kalan bu yazı, Ahmetler'in HES Micadelesi döneminde, kendileri de büyük bir HES karşıtı mücadele veren Alakır Dergisinde yayımlandı. / www.ahmetler.net / Haziran 2014)
Mustafa Koç
“Atalarımız yüzlerce yıl önce susuzluktan yurtlarını terk edip Orta Asya’dan buralara göçüp gelmiÅŸler. Åžimdi biz yüzlerce yıllık toprağımızı ve suyumuzu kaybederek bir daha göç etmek ve yeni bir yurt aramak istemiyoruz.”
“EkmeÄŸimiz kanyondan gelirdi”
ÇocukluÄŸum Ahmetler’de büyükannelerimle geçti. Dedelerimi göremedim ama iki muhteÅŸem kadının dizinin dibinde büyümek belki de en büyük ÅŸansımdı. Babaannemle baÄŸa bahçeye, anneannemle de ilk kez deÄŸirmene gittiÄŸim günler aklıma kazınmış.
Hiç unutmam; bir sabah erkenden buÄŸday çuvalları atlara, eÅŸeklere yüklendi. DeÄŸirmene un öÄŸütmeye gidecektik. O zamanlar benim için deÄŸirmen, sadece ekmek ve çörek demekti. DeÄŸirmen, köyün doÄŸusundaki daÄŸların dibinde büyük bir derenin içindeydi. Yola çıktık; hayvanların ayak izleriyle oluÅŸmuÅŸ bir keçi yolundan gidiyorduk. Mezarlığı geçince yokuÅŸun başındaki tepeye vardık. Geriye dönüp baktım, uzaktan köy görünüyordu.