CORPORATE
Konuk Yazar Yazarın Tüm Yazıları
Konuk Yazar
KIRMIZI BAÅžLIKLI KIZ
Masallardaki Kırmızı Başlıklı Kız da Ahmetlerli'ydi...
Elif GÜNGÖR
Kırmızı BaÅŸlıklı Kız masalını bilmeyen yoktur. Masal, küçük bir kız çocuÄŸu ve kurt arasında geçen olaylara dayalı bir Avrupa halk masalı. Sözlü edebiyata dayalı masalın bilinen ilk yayımlanmış versiyonu Fransız masalcı Charles Perrault’un 1697 yılında basılan “Kaz Ana’nın Masalları” kitabında yer alır. Masal, küçük sevimlibir kızın çok sevdiÄŸi hasta babaannesine yemek götürürken ormanda kurtla karşılaÅŸması ile baÅŸlar. Kırmızı BaÅŸlıklı Kız babaannesine yemek götürürken ormanda onu gören kurt, küçük kızı yemek için türlü oyunlar oynar. Kırmızı BaÅŸlıklı Kız, babaannesine yemek götürmek için türlü zorluklarla karşılaşır, ancak bütün zorlukların üstesinden gelir. Hikâyenin sonunda küçük kız ve babaannesi kurdun ne iÅŸler çevirdiÄŸini anlar ve kurdun sonu gelir. Hikâye mutlu sona erer.
Size bir ÅŸey söyleyeyim mi? Bence Kırmızı BaÅŸlıklı Kız Ahmetlerli idi. Hatta hepiniz aslında onu tanıyorsunuz. Anlatayım:
Evvel zaman içinde uzak ülkelerin birinde ormanın derinliklerinde küçük bir köy varmış. Ä°nsanların toprağı ekip biçtikleri, buradan elde ettikleri ürünlerle yaÅŸayıp mutlu olduÄŸu; küçük çocukların toprakla, doÄŸayla iç içe yaÅŸadığı; neredeyse hiç yapay oyuncakla oynamadıkları, herkesin elindekiyle mutlu olduÄŸu zamanlarmış… Bu zamanların birinde, bu köyden kırmızı baÅŸlıklı bir kız geçmiÅŸ:
Henüz okula gitmiyordum. Leyla ile oynarken bir leÄŸene toprak doldurup çamurdan oyuncaklar yapıyor, yaptığımız oyuncakların kurutması için onları güneÅŸin altına koyuyorduk. Köyün çocukları, Ketir Mahallesi’nin ‘Düzyer’ dediÄŸimiz küçük meydanından bize doÄŸru koÅŸuyordu. Biz de hemen “Neler oluyor?” diye koÅŸtuk. Dediler ki:
“Filancanın kızıyla yabancı bir adam gelmiÅŸ.”
Hayatımızda hiç yabancı birini görmemiÅŸtik. Ä°çimizi bir heyecan kaplamıştı. Kimdi bu kız ve yanındaki yabancı? Biz heyecanla beklerken gizemli yabancı ve yanındaki kız yolun başından gözüktü, bizim komÅŸu Ayhan Abi’nin evine doÄŸru yürüdü.
Leyla ve benim gözümüz açık kalmıştı. Gizemli yabancı, beyaz tenli ve sarışındı. Yanındaki kızın siyah saçları omuzlarına kadar iniyor, dışa doÄŸru kıvrılıyordu ve kızın başında kırmızı bir ÅŸapka vardı. Tabii onlar Ayhan Abilere gidince ben geri döndüm. Leyla ise arkalarından gitti. Kafasında o kırmızı ÅŸapkayla geldi Leyla.
Gelenlerin kim olduÄŸunu sorup öÄŸrendim hemen. Kız bizim köyümüzdenmiÅŸ meÄŸerse. Yanındaki yabancı da onun eÅŸiymiÅŸ. Yeni evlenmiÅŸlermiÅŸ. Küçücük yaşımızda gördüÄŸümüz ilk yabancının heyecanını, kırmızı ÅŸapkanın ÅŸaÅŸkınlığını yaşıyorduk. Ömrümde o kadar kırmızı bir ÅŸapka görmemiÅŸtim hiç. O kadar dikkat çekiciydi ki… O kırmızı ÅŸapka, onu giyen genç kadını benim gözümde bir masal kahramanı yapmıştı adeta. Hem de bir yabancı ile gelen, büyülü bir kahraman…
Ä°ÅŸin bir baÅŸka ilginç yanı ise; masumluklarla dolu çocukluÄŸumdan bir simge olan bu kırmızı ÅŸapkanın sahibi de Kırmızı BaÅŸlıklı Kız gibi birçok zorluk görmüÅŸ, ancak bu zorlukların hepsini aşıp mutlu sona ulaÅŸmış birisi.
Hayat ne garip; bir kırmızı ÅŸapka, bir çocuÄŸun gözünde unutulmaz bir hayal, masallardan gerçeÄŸe uzanan bir simge olabiliyor bazen. Hatta, ÅŸapkaların rengi deÄŸiÅŸse de hayat bir yerden bize bir Kırmızı BaÅŸlıklı Kız gösteriveriyor.
Huriye Hearn’e sevgi ve selamlarla.
Dresden, 2022.