CORPORATE
Mehtap ÖZ Yazarın Tüm Yazıları
Mehtap Öz TekirdaÄŸlı anne babadan, Burdur ili YeÅŸilova ilçesinde doÄŸdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları KeÅŸan ile TekirdaÄŸ arasında geçti. Ä°lk, orta ve lise eÄŸitimini KeÅŸan'da tamamladı. 1982 yılında Ä°stanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ne girerek 1...
TANIYABÄ°LÄ°R MÄ°SÄ°N?
Havada hafif bir kıpırtı vardı o sabah. Güzel bir esinti sıcak geçecek bir günü dayanılır kılmak için salınıp duruyordu. Selam verdiÄŸim balıkçıların aralarındaki konuÅŸmaya bakacak olursak fırtınalı bir yaÄŸmur gelecekmiÅŸ. Böyle öngörüyorlardı. Oysa aylardan AÄŸustos’tu ve güneÅŸ tüm ihtiÅŸamıyla gülümsüyor gibiydi duyduklarına.
Balıkçılara hava tahminini neye dayanarak yaptıklarını sorduÄŸumda, denizin üzerindeki minicik bir bulutu göstermiÅŸti bir tanesi. O bulut ne zaman orada olsa fırtınalı yaÄŸmur getirirmiÅŸ.
Gerçekten de öÄŸleyi biraz geçince rüzgarın ÅŸiddeti artmış, ikindi vakti iyice sertleÅŸmiÅŸti. Deniz kabarıyor, dalgalar tüm hırçınlıkları ile sahile vuruyordu. Balıkçılar haklı çıkmışlardı.
DoÄŸayı okuyabilme yeteneÄŸine yıllar sonra baÅŸka bir insanda da rastladım. Orman yürüyüÅŸü esnasında otların ve yaprakların durumuna göre bir su kaynağına ulaÅŸmıştık. Sonra açıklamıştı rüzgarı, toprağı, çayır çimeni izlemesini. AÄŸaç yaşını hesaplamayı öÄŸretmiÅŸ; dallarının saÄŸlamlığını, yaprakların sıklığını, göÄŸe uzanan dallardaki ‘taç utangaçlığını’ anlatmıştı. GüneÅŸin, bulutların, yıldızların, ayın hareketlerini gözlemlemeyi de... “Tabiatı sevmek, okumaya çalışmak, okuyabilmek, okudukça tanımak. Ve tanıdığın, öÄŸrendiÄŸin zaman hiç deÄŸiÅŸmeyeceÄŸini bilmek. Her zaman yolunu açık eder, güçlü kılar seni.” demiÅŸti.
DoÄŸayı tanıyabilip okuyabilmek çok güzel bir yetenek. Ve yeterli ilgi ile üstesinden gelinebilir nitelikte. Ama ya insanı tanıyabilmek?
DeÄŸiÅŸen çevresel ÅŸartlara uyum saÄŸlamanın dışında da deÄŸiÅŸir insan düÅŸünce ve hareketleri.
Kalp diliyle beyin dili ayrı konuÅŸur insanın çoÄŸu zaman. Bazen birinin, bazen diÄŸerinin sözüne uyar attığı adımlar.
Kaç kiÅŸi sahiptir bir insanı tamamen tanıma yeteneÄŸine, tam o böyle birisidir dediÄŸi anda bambaÅŸka biriyle karşılaÅŸmadan? Kaç insan geliÅŸen olaylara deÄŸiÅŸmeyen bir ruh haliyle yaklaşır?
Kaç kiÅŸi yüzde yüz deÄŸiÅŸmeyeceÄŸine inanır karşısındaki insanın? Ve kaç kiÅŸi kendine inanarak yürekten “ Her türlü koÅŸul ve ÅŸartta düÅŸüncelerim aynı kalır benimi” der?