CORPORATE
Mehtap ÖZ Yazarın Tüm Yazıları
Mehtap Öz TekirdaÄŸlı anne babadan, Burdur ili YeÅŸilova ilçesinde doÄŸdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları KeÅŸan ile TekirdaÄŸ arasında geçti. Ä°lk, orta ve lise eÄŸitimini KeÅŸan'da tamamladı. 1982 yılında Ä°stanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ne girerek 1...
ZAMAN BAZI ŞEYLERİ DEĞİŞTİRİR Mİ?
Yaz mevsimi bahçede oynarken mutfak balkonundan taşıp burnuma ulaÅŸtığı andan itibaren kalbimi tarifsiz bir sevinçle dolduran zeytinyaÄŸlı taze fasulye kokusuydu, kızaran patlıcan ve biberin kokusuydu. Kokuların çevreye yayılma sıklığı arttıkça okul tatili yaklaşır, deniz kenarlarındaki mekanlara göç hazırlıkları baÅŸlardı.
Yaz mevsimi benim için yüzümü verdiÄŸim sıcak rüzgarın taşıdığı iyotla sarhoÅŸ olup, aşılan tepenin ardındaki uçsuz bucaksız mavilikti göÄŸe karışan.
Yaz benim için kış boyu kapalı kalmış ev kapısının aralanmasıyla dışarı taÅŸan zamanın kokusuydu. Sıcak kumlarda yanan ayaklara aldırmadan koÅŸup bırakıvermekti kendini denizin serin koynuna.
Derinlere dalıp avuç avuç kum çıkarmaktı. Açlık hissetmeden, su bile içmeden oynaÅŸmaktı dalgalarla, bazen savaÅŸmak, bazen sarmaÅŸ dolaÅŸ olup karışmaktı sulara.
Yaz benim için dalgaların sürüklediÄŸi midyelerdi, küçücük rengarenk minare ÅŸeklinde olanlar özellikle. Plastik kovalarımıza doldururken zamanın hızını yakalayamadığımız. Özenle seçtiÄŸimiz yassı taÅŸları sektirmekti körfezin billur sularında, sekme sayısına bahislere girdiÄŸimiz. TaÅŸları renk ve ÅŸekillerine göre dizip, ortaya çıkan tablolarımızı izlemekti coÅŸkulu sevinçlerle.
Yaz benim için gaz lambasının ya da lüks ışığının aydınlığında ailece yenen lezzetli yemekler, ardından keyifli sohbetlerdi içinde bilmeceler, fıkralar barındıran. Ardından kahkahaların havaya karıştığı…
Yaz benim için geceleri sahilde yakılan ateÅŸin etrafında oturup ÅŸarkılar söylemek, oyunlar oynamaktı sessiz sinema gibi, kulaktan kulaÄŸa gibi.
Yaz benim için kış mevsimi boyunca görüÅŸülemeyen arkadaÅŸlardı, bazen de yepyeni arkadaÅŸlıklar. Bitmesini hiç istemediÄŸim zamanlardı. SorumluluÄŸumuzun sadece güneÅŸ ve denizde, acılarımızın burkulan ayak bileklerimizde olduÄŸu neÅŸeli günlerdi keyifle geçen.
Yine gelir zaman zaman piÅŸen taze fasulyenin içimi kıpırdatan kokusu burnuma, yine kızarır biberler patlıcanlar kızgın yaÄŸda. Yine bırakırım kendimi serin sulara, dalgaların koynuna. Ama nedense yıllar öncesine ait keyfi yakalayamam. Ve daha fazla yakar kum ayaklarımı, canımı acıtır.
Hikmet çocuk olmakta mı?...
Mehtap Öz / Manavgat