CORPORATE
BÄ°R YANGIN HÄ°KAYESÄ°
Bölüm-4
BÄ°R YANIM CENNET, BÄ°R YANIM CEHENNEM
1 AÄŸustos sabahı, kadınlı erkekli “Tırmık Timleri”ni “cepheye” uÄŸurladıktan sonra köy muhtarı beni TaÅŸlıca bölgesinde; Alıçlıyatak, Tuztaşı, Gücükburnu ve OÄŸlanöldüÄŸü denilen alandaki söndürme alanına bıraktı. Orada yangının en acımasız dehÅŸetiyle buluÅŸmuÅŸ oldum.
Çalışmalar büyük ölçüde orman yolları sınır alınarak yapılıyordu. Kuzeyden gelen yangının güneyde kalan ve köy tarafına geçmesi engellenmeye çalışılıyordu. Çünkü yolun bi tarafı cehennemi andırırken diÄŸer tarafta korunması gereken bir cennet vardı.
Ä°ndiÄŸim yerde, birkaç grup ellerinde tırmıklar, kazma kürek ve hortumlarla amansız bir mücadele veriyordu Hemen önümde ise Ahmetler’in kahraman kadınlarından bir grup vardı. Onların nasıl yürekten çalıştıklarını HES döneminden biliyordum. Åžimdi de alevlerin yayılmasını engellemek için tırmıklarıyla yanıcı yaprak, çalı ve dal parçalarını alevlerden uzaklaÅŸtırıyordu.
Not: Ahmetlerli kadınların mücadelesi, bir gün sonra Milliyet gazetesinin ana sayfasında manÅŸet oldu. Bu haberi okumak için burayı tıklayın.
AHMETLER Ä°TFAÄ°YESÄ°
Bütün ekipler, yangının köyden tarafa geçmemesi için adeta bir savaÅŸ veriyordu. Büyük itfaiye araçlarının ulaÅŸabildiÄŸi yerlerde uzatılan hortumlarla alevlerin gücü kırılmaya, yangının hızı kesilmeye çalışılıyordu. Ä°tfaiye araçlarının giremediÄŸi alanlara da köylülerin hazırladığı, adına “Ahmetler Ä°tfaiyesi” denen araçlar gönderiliyordu. Traktörle çekilen ve su tankına yerleÅŸtirilmiÅŸ bir düzenekle basınçlı su sıkmaya yarayan bu araçlardan üç tane vardı.
Not: Ahmetler İtfaiyesiyle ilgili paylaşımı buradan okuyabilirsiniz.
Yerdeki kuru yaprakların tutuÅŸmasıyla aÄŸaçların tepelerine kadar yükselen alevleri ve yoÄŸun dumanın her tarafı kapladığı cehennemi görünce köylülerin arasına ben de katıldım. Ä°lk olarak yerde bulduÄŸum kırık bir tırmık sapıyla kuru çam yapraklarını, ilerleyen ateÅŸten ayırmaya çalıştım. Köylülerin canla baÅŸla yürüttüÄŸü bu çalışmanın yangın söndürmede çok etkili olduÄŸunu gözlerimle gördüm.
Bu ÅŸekilde yangının yayılması, köye doÄŸru ilerlemesi belli oranda engellendi. Ancak bu söndürme alnında bu konularda bilgisi ve deneyimi olan bir görevlinin de bulunması gerektiÄŸini düÅŸündüm. Böyle uzmanlar ya resmi kurumlardan gelebilir ya da orman köylülerinden birkaç kiÅŸi bu iÅŸler için yetiÅŸtirilebilirdi. Söndürme planını yapanlar da hortum taşıyanlar da planı uygulayanlar da köylülerdi.
Not: Köylülerin yangın söndürme mücadelesinden görseller için burayı tıklayın.
O akÅŸam köye döndüÄŸümüzde bazı bölgelerden iyi haberler gelirken bazı yerlerden de yeni yangın haberleri alıyorduk. Bu yüzden yangı söndürmeden yeni dönenler dinlenemeden yeni yangın bölgesini söndürmeye gidiyorlardı.
Alevlerin kısmen durdurulduÄŸunu gördüÄŸümde yangın sahasından anında görseller paylaÅŸarak kamuoyunun ilgisini Ahmetler’e çekmeye çalıştım. Adeta cepheden canlı yayın yapan bir savaÅŸ muhabiri gibiydim. Bir yandan oradaki ortamı yansıtan paylaşımlar yaparken bir yandan da gücümün yettiÄŸince söndürme çalışmalarına katıldım. Sosyal medya paylaşımlarım yerel ve ulusal basında ilgiyle karşılandı ve çektiÄŸim fotoÄŸraflarla birlikte haber yapıldı.
Bundan sonrasını adım adım, görsellerle sosyal medya paylaşımlarından ve yazılı medyadan izleyelim.
- YeÅŸil Gazete
- DHA Haberi