AHMETLER'İN HES DESTANI BASIMA HAZIR
2012 – 2015 yılları arasında yaşanan HES olayları kitaplaştırıldı.
O dönemde yaşananlar köyün internet sitesinde günü gününe yayınlanıyordu. O zamanki adıyla “ahmetler.net“ olan köy sitesinde yayımlanan olaylar adeta bir HES Günlükleri niteliğini de taşıyor.
Mustafa Koç’un uzun zamandır üzerinde çalıştığı kitap, sonunda basıma hazır hale geldi. Yeterli sponsor desteği sağlanınca basılıp köylülerimize sunulacak olan bu HES Günlükleri, hem Ahmetler’in sosyal tarihinde hem de genel olarak Türkiyedeki HES mücadeleleri konusunda önemli bir kaynak olacak.
Bir fikir vermesi için kitabın SUNUŞ yazısıyla ÖNSÖZÜ’nü sitemizde yayımlıyoruz.
Kitabın Adı:
AHMETLER’İN HES DESTANI / Bir Direniş Öyküsü
“Burası bizim Çanakkale’miz”
***
2012 – 2015 Medya kayıtlarıyla Ahmetler Kanyonu HES Mücadelesinin Belgesel Hikayesi
“Ahmetler’in suyunu dünya ile bardak bardak paylaşabiliriz; ama HES’çilere verecek bir bardak suyumuz yok.“
***
Bu kitap; hem bir hak mücadelesinin tarihi, hem gerçeklerle dolu bir hatıra defteri, hem de bir belgeseldir.
Bu kitap aynı zamanda; bizim isyanımızın, inancımızın ve adeta hayat mahkemesindeki savunmamızın da belgesidir.
***
Bu kitabı; HES mücadelesinin kahramanlarına, Ahmetler’in fedakar, cefakar kadınlarına
ve daima bir Ahmetler sevdalısı olarak yaşayan babam İbrahim Koç’un aziz hatırasına adıyorum.
***
Haramiler
Göz mü koydu suyuna
Ekmeğini aşını da ister onlar
Korkma, biz geldik
Kapız çayı geçit vermez
Derelerde su sesleri kesilmez
Kimsesiz dağların da
Derelerin de sahipleri var
İşte bak, ayağa kalktı kadınlar.
Mustafa KOÇ, 2019
***
“Biz; Antalya’nın zencileri değiliz, bu ülkenin özgür yurttaşları olmak istiyoruz.”
***
ÖNSÖZ
Dağlara taşlara adımı yazdım
Türkümü söyler yamaçlardaki ardıç ağacı
Bir sen bilirsin beni bir de dağlar
Yurdumun taşı toprağı, derdimin ilacı
2011 yılı sonlarında 600 yıldan fazladır bu topraklarda yaşayan Ahmetler'in zenginliği ve yaşam kaynağı sayılan Ahmetler Kanyonuna bir HES yapılacağı haberini ilk kez duyduğumuzda hepimiz büyük bir şok yaşadık. Ama kısa zamanda toparlandık; yediden yetmişe bütün köylülerle birlikte; haklılığımıza olan inancımızı, aklımızı, bilgimizi ve bilincimizi kullanarak bu olaya itiraz ettik. İşte bu kitap, bu itiraz sürecinde yaşanan dramatik öykülerin gerçek zamanlı bir hikayesidir.
Uzun bir tarihi geçmişi olan Ahmetler'in sosyal ve kültürel değerlerini kayıt altına almak için o yıllarda kurduğumuz mütevazı bir internet sitesi, bu süreçte çok önemli bir görev yaptı. “ahmetler.net” sitesinde günü gününe yayımladığımız yazılar, çok zor koşullarda kendi geleceğini kurtarmak için kanyonda direnen köylünün adeta mücadele günlükleri oldu.
Siteyi yöneten ve Ahmetler’in sözcüsü görevi verilmiş biri olarak olaylara bir de başka bir açıdan bakılmasını sağlayacak olan bu çalışma, köyümüzün sosyal tarihine ve genel alarak Türkiyedeki HES olaylarına ışık tutacak bir belgesel özelliği de taşıyor. Kitapta, önemli bazı medya kayıtlarına ve olayları net olarak yansıtacak çok sayıda fotoğrafa da yer verdik. Çünkü bu kitap aynı zamanda bu hikayede görünmeyen kahramanların anılarını saklayan renkli bir albüm olacaktır. Bir de bu çalışma, ülkenin küçük derelerini tehdit eden HES’lerle mücadele konusunda yaşanmış örneklerin yer aldığı küçük bir ders kitabı da sayılabilir.
Büyük acılarla, zorluklarla dolu olan; ama başarıyla sonuçlanmış bu sürecin önünde ve arka planında, isimli isimsiz birçok kahramanı var. Bu kahramanların bir evladı olarak bizler de onlara eşlik ettik. Sonra da aklımızın erdiğince ortak aklı kullanarak yol gösterip onların sesini dünya aleme duyurmaya çalıştık. Bu nedenle olayların bütün süreçlerinde, içinde ve dışında rol almış olmakla bu kitabı hazırlamak biraz da bana düştü.
Köylülerimizin genetik çevre bilinci ve yaşadıkları topraklara olan bağlılıklarıyla; sadece Antalya'yı, Manavgat'ı değil, Türkiye'yi hayran bırakan bu uzun soluklu yolculukta binlerce insandan, onlarca dernekten, siyasal ve sosyal gruplardan büyük destek aldık. Burada hepsinin adlarını yazma olanağı bulunmayan bütün destekçilere köylülerim adına sonsuz teşekkürler…
Hayat, bazen elinizde olmadan size bazı sorumluluklar yükler. İşte bu HES süreci, adeta hepimizin omuzlarına yüklenmiş bir görev gibiydi. Ya kanyonu kurtaracaktık ya da tüm geçmişimizi ve geleceğimizi kaybedecektik. Bu yüzden bu mücadeleye yediden yetmişe herkes katıldı. Zaten herkesin, doğduğu topraklara ödemesi gereken bir borcu vardır. Ahmetler'in HES mücadelesine gücü yettiğinden fazla destek olarak bu borcu ödeyen bütün köylülerimize ve özellikle de bu direnişin tartışmasız öncüleri olan kadınlarımıza şükranlarımı sunuyorum. / 01 Mart 2020
Mustafa Koç
***
Not:
Basıma hazır olan bu kitabın basılması ve sponsor sağlanması için bütün Ahmetlerlilerin ve Ahmetler dostlarının ilgi ve desteğine ihtiyacımız var.
Ayrıca HES dönemindeki olaylarla ilgili olarak ilgi çekici anıları ve fotoğrafları olanların aşağdaki e-posta adresine göndermelerini bekliyoruz: