Mehmet KOCAAKÇA Yazarın Tüm Yazıları
Mehmet KOCAAKÇA
AHMET ile MERYEM’in AŞKI
Yıllar önce Ahmetler’de geçen gerçek bir aşk öyküsünün perde arkası…
Mehmet KOCAAKÇA
Birinci Bölüm
Ahmetlerde Sarı Ahmet (Kara) yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Babası Küçük Mustafa öksüz yetişmiş, geniş bir akraba yakınlığı da yoktur. Kendi yağında kavrulmaya çalışan insanların arasında fazla öne çıkmadan, göze batmadan, amelelik ve çobanlık yaparak kendi halinde yaşamını sürdürmektedir. Küçük Mustafa’nın beşi erkek, üçü kız sekiz çocuğu vardır. Sarı Ahmet on yedi yaşlarında, deli, dolu, atılgan, gözü pek birisidir. Bıraktığı uzun saçları, bıyıkları, temiz yüzü ve de giyimi ile film artistlerini aratmayacak kadar yakışıklı bir delikanlıdır.
Molla Mahmut’un oğlu Ali Öz’ün (Ali Çavuş) dört kız, üç oğlan yedi çocuğu dünyaya gelmiş. Meryem ise Ali Çavuş’un ilk eşinden olma en büyük kızıdır. Ali Çavuş Ahmetler’de Mustafa Demir (Çilingir) ile ortak Traktör almış, köylünün tarlalarını ekip, harmanını kaldırarak ya da ağaç kesim sahalarında çalışarak yaşamını sürdürmektedir. Çok zengin olmasa da hali vakti yerinde, geniş bir akraba yakınlığı vardır.
Ali Çavuş denince ondaki mavi gözlerin güzelliğine imrenmemek elde değildi. Ahmetlerdeki tek traktörün sahibi olan Ali Çavuş ve Çilingir o yıllarda yaptıkları ortaklıktan kazandıkları ile bir traktör daha alıp ayrı ayrı yollarına devam ederler. Ali Çavuş Ahmetlerde traktör sahibi olmasından dolayı zengin bir kişi olarak bilinir. Kızı Meryem, üzüm gibi siyah saçları ve ak yüzü, çakır gözüyle güzelliği dillere destandır.
Meryem bir gün Elif halasıyla ormana cübür toplamaya gider. Cübür çuvalını yüklenip yola çıktığında, çuvalda saplı duran çapası yere düşer. Çapasını yerden eğilip alacağım derken, birden habersizce olduğu yere biten Sarı Ahmet, çapayı alıp Meryem’in sırtındaki çuvalın ipine takar. Sarı Ahmet, Meryem’in gözlerine hafiften bir gülümsemeyle bakıp oradan kaybolur. Meryem heyecanlanıp ne olduğunu anlayamaz ama Sarı Ahmet’in yaptığını kimselere söylemez.
Ahmet, henüz on yedisinde yakışıklı bir delikanlı, Meryem ise on dördünde güzeller güzeli bir kızdır. Taş Harman’da ekin destesi çekerken Meryem, Ali Çavuş’a yardım etmeye gelen Ahmet’in gözlerindeki kaçamak bakışlardan anlar ki Ahmet oraya hiç de boşa gelmemiştir; kendisi için gelmiştir.
Sarı Ahmet, iki yıl kadar uzaktan da olsa Meryem’i takip eder ama hiç rahatsız etmez. Meryem’e âşık olduğunu, olur olmaz yerde ya da Meryem’in karşısına çıkarak ona sık sık kendini göstererek belli eder. Dilini zincirleyip söyleyemese de davranışlarıyla, Meryem’e duyduğu aşkı ilan eder.
Meryem, her şeyin farkındadır; yüreğinden geldiği gibi Ahmet’e karşılık veremez aile korkusundan. Fakat kendi yüreğinde saklamakta, Sarı Ahmet’in ilgisini, hissettiklerini bir sır gibi saklamaktadır.
Sarı Ahmet, askerlik vakti yaklaşınca babası Küçük Mustafa’ya söyleyip, Meryem’i babası Ali Çavuş’tan istetir. Ali Çavuş, şiddetle karşı çıkar bu masumca isteğe ve “Size verilecek kızım yok” diye kestirip atar.
Sarı Ahmet fakir ve bir gariban çocuğu olduğundan, yoksulluğun ve garibanlığın sevdasının önüne bile engel olarak çıkacağını hiç hesap etmemiştir. Bu olayın üzerine Meryem’in taliplisi çıkar birden. Ahmetler köyünün zengin çevresi ile ağa sülalesi kabul edilen Emir Hasan oğullarından Goduş Mustafa’nın oğlu Hasan ile Ali Çavuş’un Meryem’i aileler kendi aralarında anlaşıp nişan yüzüğü takarlar. Ama Meryem; “Olmaz, istemiyorum“ der. Dese de aile baskısından ve korkusundan kendi dışında gelişen olaylara sonunda boyun eğmek zorunda kalır.
Sarı Ahmet bu olanları duyunca içerler… Hem sevdiği kızın hem de kendi çaresizliğe itilmesine gönlü razı olmak istemez. Mecburen kızı kaçırmaya karar verir ve kaçırma planlarını yapar. Manavgat’ın Sülek Köyünden iki adam, Meryem’i kaçırmaya yardım etmek için Ahmetler’e Sarı Ahmet’in yanına gelir.
Devamı var…