Mehmet GÜNGÖR Yazarın Tüm Yazıları
Mehmet GÜNGÖR
AHMETLER BÄ°R MARKA OLMALI
Mehmet GÜNGÖR
ÖÄŸretmek anlatmak, dinleyenlere bilgi aktarmaktır. ÖÄŸrenmek ise bilgi toplamak, davranış deÄŸiÅŸikliÄŸi, bilmediÄŸini kavrama, yapamadığını yapabilme baÅŸarısı, insanın kendini geliÅŸtirmesidir. ÖÄŸretici aslında dinleyen kiÅŸiyi inÅŸa eder. ÖÄŸrenen dinleyici ise öÄŸreticiden aldığı bilgileri, malzemeleri harmanlayarak özümler, kendini geliÅŸtirir ve bu bilgileri ömür boyu kendine kılavuz eder.
ÖÄŸrenmek, teoriden çok pratikte, uygulamada kolaylaşır. Bir olayın içinde olanlar, onu daha çabuk kavrarlar; çünkü pratik bir anlamda tecrübe, yaÅŸayarak öÄŸrenme demektir. Tıpkı köylülerimizin HES belası nedeniyle demokratik ve yasal yollardan haklarını aramasını pratik olarak öÄŸrendikleri gibi. Bundan on yıl öncesinde olsa böyle birlik ve beraberlik oluÅŸturamazdık. Bu birlik ve beraberliÄŸe, bu dayanışmaya köyün sitesiyle derneÄŸinin büyük katkısı olmuÅŸtur.
Kanyondaki demokratik karşı duruÅŸ adeta köylülerimize bir okul oldu. DoÄŸanın önemini kavradık, beraberliÄŸi, dayanışmayı ve haklı olanın her zaman güçlü olduÄŸunu öÄŸrendik.
Ses her zaman insan hayatında önemli yer tutar. Harp okullarında dövüÅŸ sanatında sesin etkisi öÄŸretilir. Köylülerimiz, HES’çiler kendilerine saldırdıklarında sesin onlar üzerinde ne kadar etkili olduÄŸunu anlamış olmalılar ki köyümüzün ÅŸivesinden çeÅŸitli sesler çıkararak, onları etkilemesini ve korkutmasını bildiler. Aslında bu ses ve yaygaralı gösterilerde köpekleri de kullanabiliriz. Dünyada bilindiÄŸi gibi gösteriye katılan köpekler hep basın tarafından ilgi odağı oldu. Köylüler kavgada “lu lu lu lu!..” diye ses çıkartıyor, kendi kelimeleriyle haykırıyor; bir de araya “hav hav!” sesleri karışsa ne güzel olurdu. :) Yine de herkesin takdirlerini kazanarak baÅŸarıyla sınıflarını geçtiler. Bir anlamda kabuklarını kırdılar.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler, ancak bu çok iyi bir reklam oldu. Bu sesi dünya duydu, Ahmetler’i artık her yerde tanıyorlar. Büyük markalar da böyle doÄŸuyor. Biz bunu iyi kullanabilirsek köyümüzü bir marka haline getirebiliriz. ÜrettiÄŸi ürünler her yerde ilgi görür, turizmde kanyonuyla, maÄŸarasıyla geliÅŸebilir, ürettiÄŸi ürünleri malları markalı haliyle daha kolay satılabilir.
Hayal bu ya; bu okul bize köyümüzden bir arkadaşımızı veya bir abimizi, bir ablamızı herhangi bir siyasi partiden TBMM’ne vekil göndermemizi öÄŸretecek. Zira bizim bir tek vekilimiz eksik.
Hayal olmadan gerçek olmuyor...
Neden olmasın, mecliste Ahmetlerli bir vekil?