Mehmet GÜNGÖR Yazarın Tüm Yazıları
Mehmet GÜNGÖR
AHMETLER'DE SOYADI KANUNU
Ailemizin Soyadı Nerden Geliyor?
Yazan: Mehmet Güngör
21 Haziran 1934’te çıkarılan 2525 sayılı Soyadı Kanunu ile her vatandaşın öz adından baÅŸka bir de, soyadı taşıması zorunlu kılındı. Soyadları Türkçe olacaktı. Rütbe, memurluk, yabancı ırk ve millet adları ile ahlaka aykırı ve gülünç kelimeler soyadı olarak kullanılmayacaktı.
Soyadı kanununun kabulünden sonra 24 Kasım 1934 yılında 2258 Sayılı Kanunla, TBMM Türk milletinin bir ÅŸükran ifadesi olarak, Gazi Mustafa Kemal PaÅŸaya “Atatürk” soyadını verdi. 1934 yılında çıkarılan diÄŸer bir kanunla da; “AÄŸa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, PaÅŸa” gibi, eski toplum zümrelerini belirten unvanlar kaldırıldı. Aynı kanunla yurt savunmasında, Milli Mücadelede gösterilen baÅŸarılar karşılığı verilen madalyalar dışında, eski Osmanlı idarecilerinin verdiÄŸi tüm niÅŸan ve rütbeleri taşımak da yasaklandı.
Ä°ÅŸte bu yıllarda köyümüze de soyadını vermek için memurlar gelmiÅŸ. O zamanlar Topal Hasan ve eÅŸi Elif ebe çok zengin ve varlıklı, aynı zamanda eli bol insanlarmış. Özellikle Elif ebe etkili ve sözü dinlenen tam bir Osmanlı'ymış. Ayrıca eli bol, cömert bir kadınmış. Fakire fukaraya yardım etmeyi severmiÅŸ. Hatta bazen daÄŸlarda "efeyim" diye geçinen eÅŸkıyalara bile, aç kalmasınlar diyerek ocakta kül kömbesi yapar, bir yerlere ayırır, onlar gelince de verirmiÅŸ.(*)
Bir gün Çakıllı EÅŸme obasına efeler gelmiÅŸ, Elif ebeye;
"Hanım aÄŸa biz açız bize ekmek ver." demiÅŸler. O da hemen;
“Ben sizin için kömbe yaptım sakladım deve yüklerinin arkasına" demiÅŸ. Ama bir de bakmış ki koyduÄŸu yerde kömbe yok. ÅžaÅŸkınlıkla etrafı bakarken efelerden birisi;
“Elif teyze, biz o kömbeyi çalalı iki gün oldu; boÅŸuna onu arama." demiÅŸ.
Elif ebe de ona;
"OÄŸlum insan gibi istersen herkes ekmek verir, ama bir daha istemeden bir ÅŸey alma senin yaptığın çok ayıp." demiÅŸ. Yine de evde olan kadar ekmek verip efelerin karınlarını doyurmuÅŸ. O efeler bizim köylülere bir daha zarar vermemiÅŸler.
Elif ebenin 7 kız 2 erkek 9 çocuÄŸu varmış. Erkek çocukları; Mustafa Ali ve Mehmet. (Sarı Mehmet)
Bir gün yine baÅŸka bir efe gurubu obayı basmış Sarı Mehmet efelere karşı koymuÅŸ, onlar kaçarken arkalarından mavzerle kurÅŸun yaÄŸdırmış. Bu ateÅŸ sırasında efelerden birinin kulağı kopmuÅŸ. Bu olay kulağı kopan efenin ömür boyu kulağına küpe olmuÅŸ. Çünkü Namaraslı efenin adı “Kulaksız” olarak kalmış. Kulaksız, bu olayı yıllarca hep anlatıp durmuÅŸ, hatta Sarı Mehmet’le de çok kez görüÅŸürlermiÅŸ sonraları.
Gel gör ki Elif ebenin diÄŸer oÄŸlu Mustafa Ali sara (epilepsi) hastasıymış; bu yüzden çok acılar zorluklar çekmiÅŸler. Belki evlendirirsek oÄŸlumuzun hastalığı geçer diye Mustafa Ali’yi evlendirmiÅŸler. Nasılsa bu kız evli iken baÅŸka bir erkeÄŸe kaçmış. Zaten hasta olan Mustafa Ali de bu olaydan sonra ölmüÅŸ.
Mustafa Ali’nin öldüÄŸü sıralarda Elif ebe mutsuz ve umutsuz duygular içinde. Ä°ÅŸte tam bu günlerde köye nüfus memurları gelmiÅŸ. Soyadı Kanunu gereÄŸince herkese bir soyadı veriyorlarmış. Soyadı verirken de her aileyi konuÅŸturup onların tipik özelliklerini yansıtacak ip uçları bulmaya çalışırlarmış.
Elif ebeye de sormuÅŸlar:
"Elif teyze sen ne ad istersin? Size ne ad verelim?” demiÅŸler. Elif ebe de; içinde oÄŸlunun acısı ile ÅŸöyle demiÅŸ:
"Memur bey, benim develerim, keçilerim, koyunlarım her ÅŸeyim var; çok ÅŸükür varlığımız yerinde ama hayatta dertten tasadan bir gün göremedim; ben ad falan istemiyorum."
Bunun üzerine memurlardan biri;
"Elif teyze sana "Güngör" adını verelim de inÅŸallah bundan sonra güzel günler görürsün." deyip bizim aileye “Güngör” soyadını vermiÅŸ.
O sırada Pantır’ın iki oÄŸlu orta yerde koç dövüÅŸtürüyorlarmış. O zamanlar koç dövüÅŸü çok meÅŸhurmuÅŸ. Pantır’ın oÄŸlanlarının da çok iyi koçları varmış. Nüfus memurları, o gün koç dövüÅŸtüren o iki kardeÅŸe bu nedenle “Koç” soyadını vermiÅŸler. Koç döÄŸüÅŸtürenlerden biri Gedik Hüseyin (Hüseyin Koç); diÄŸeri de Deli Ali Efe (Ali Koç), bugünkü soyadları iÅŸte böyle almışlar.
Mehmet Güngör
(*) Kömbe: Ocaktaki sıcak külün altına serilerek yapılan ekmek.
NOT:
Siz de ailenizin soyadı veriliÅŸ hikayesini öÄŸrenmeye çalışın.
Her aileye bir soyadı verilirken bunun bir nedeni olması gerekir. Siz de ailenizin soyadı hikayesini biliyorsanız bize yazın. Åžu ana kadar "Çalı", "Koç" ve "Güngör" soyadlarıyla ilgili bilgileri kısa da olsa öÄŸrendik. Aile büyüklerine sorarsanız bütün soyadlarının gerekçelerini öÄŸrenebiliriz. Bu derleme köyümüz için çok deÄŸerli bir çalışma olur.