Zehra Özdemir Yazarın Tüm Yazıları
Zehra Deniz ÖZDEMÄ°R Manavgat DoÄŸançam köyünde doÄŸdu. Ä°lkokulu DoÄŸançam'da, Ortaokul ve Liseyi Manavgat'ta okudu. Bursa UludaÄŸ Üniversitesi Ziraat Fakültesini bitirdi. Ahmetlerli Mustafa Özdemir'le evli ve iki çocuk annesi olan Zehra Özdemir, ...
CENAZE EVÄ°NDE Ä°KRAMLIKLAR
Cenaze evlerinin kaybını duyduÄŸumda, sesli olmasa da “ateÅŸ düÅŸtüÄŸü yeri yakar“ atasözünü derinlerden hissederim. Çünkü ateÅŸ, en çok düÅŸtüÄŸü evi acı bir haberle yakar, kavurur. Her ne kadar en çok kıvranan, yanan ölenin ailesi olsa da mutlaka çevreye ve yakınlarına da bu acı yansır.
AteÅŸ düÅŸtüÄŸü yeri yakar yakmasına ama cenaze sahipleri yemek, çay, ayran, helva gibi ikramlıklar toplum baskısı ile mi oluÅŸmuÅŸtur yoksa bir gelenek ve görenek midir?
Hiçbirimiz farkında olmasak da onca acının arasında böyle zorunlu ikramlar, kimi ailelere ne kadar zor geliyordur bilemeyiz. Acılı ailenin; acısını bile yaÅŸayamadan bu tür uÄŸraÅŸlara girmesi, üstüne bir de maddi sıkıntılara katlanması birçok dar gelirli aile için omuzlarına binmiÅŸ ek bir yük olmuyor mu?
Maddi durumu iyi insanlar için bir gösteriÅŸ veya psikolojik üstünlük olarak içlerini rahatlamak adına günlerdir ikramlıklarda bulunurken veremeyen veya bütçesini zorlayan cenaze sahipleri kendinde bir eksiklik hissedebilir ve çevreye karşı zorunlu bir görev gibi düÅŸünüp bütçesini de zorlayabiliyor.
Günümüzde bu iÅŸin oldukça yaygınlaÅŸtığını görüyoruz. Cenaze yemekleri satışı yapan ve bu konuda ilanlar veren ÅŸirketler firmalar bile ortaya çıkmış. BU sonuç bile söylediklerimizi doÄŸruluyor. Oysa zengin-yoksul farkının giderek açıldığı ülkede dar gelirli yurttaÅŸların yükünü azaltacak gelenekler yaratmalıyız.
Tabi ki normal zamanlarda örf ve adetlerimizde hem de dinimizce çok önemli olan misafire ikram, Peygamber Efendimizin (S.A.V) ”Allaha ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin” hadisiyle sabitlenmiÅŸ ve anlam kazanmıştır.
Bu durumlarda hem örf ve adetlerimiz hem yakınlara komÅŸuya iyilik adına bizlere görev düÅŸmekte. Acılı cenaze sahiplerinin yükünü azaltmak ve onların yanında olduÄŸumuzu hissettirtmek için kendi aramızda paylaşım yaparak en az üç gün onları yalnız bırakmamayı gelenekleÅŸtirmek gerekiyor. Eskiden bizim köylerimizde böyle alışkanlıklar çok yaygındı. Ama son yıllarda sosyal hayatımızın, kültürel yönden erozyona uÄŸraması bu tür güzel alışkanlıkları da alıp götürmüÅŸ olmalı.
Oysa akrabaları, komsuları, yakın dostları yemeklerini de götürmeli ve cenaze sahipleri toparlanıncaya kadar yanında olduÄŸunu hissettirilmeli.
Hayat iniÅŸli çıkışlıdır ve hepsi geçer yeter ki en zor zamanlarında biz dostlarımıza daha çok sahip çıkalım.