Mehtap ÖZ Yazarın Tüm Yazıları
Mehtap Öz TekirdaÄŸlı anne babadan, Burdur ili YeÅŸilova ilçesinde doÄŸdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları KeÅŸan ile TekirdaÄŸ arasında geçti. Ä°lk, orta ve lise eÄŸitimini KeÅŸan'da tamamladı. 1982 yılında Ä°stanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ne girerek 1...
DENÄ°Z KABUKLARI
Yaz mevsiminin en güzel ayı. Günün en güzel saatleri. Deniz güneÅŸin parlak bakışlarına cilveli kıpırtılarıyla yanıt vermekte. Sahile yolladığı minik dalgaları incitmekten korkarmış gibi usulca deÄŸiyor tenlere.
Küçük bir kız çocuÄŸu mülayim dalgaların ulaÅŸabildiÄŸi sahilde kum üzerinde oturuyor. Pembe bir mayo giymiÅŸ. GüneÅŸten korunmak için taktığı hasır ÅŸapkasının kurdelesi mayosuyla aynı renkte. Yanındaki oyuncakları renkli plastik kova ve küreklere pek yüz vermez gibi, bir avucundan diÄŸerine aktardığı kum ve minik çakıllara bilim insanı dikkatiyle bakmakta.
Nihayet tüm evreni kaplayan bir gülüÅŸ yayılıyor yüzüne. Mutluluk ile heyecanını bu gülüÅŸe nasıl güzel sığdırıyor! BulduÄŸunu kovanın içine bırakıyor yavaÅŸça. Kovada bir kaç deniz kabuÄŸu var. Annesinin seslenmesiyle yerinden kalıp bacaklarına ve mayosuna yapışan kumları temizliyor minicik tombul elleriyle. Kova ve küreklerini yerden alıp, evine doÄŸru yürüyor.
Küçük kızın içi deniz kabuklarıyla dolu karton bir kutusu var. Ä°çinde de renk renk deniz minareleri, midyeler ve minik çakıl taÅŸlarından oluÅŸan kıymetli hazinesi. Bu hazinenin nadide parçası olan iri midyeyi kutudan çıkarıp kulağına dayıyor. Bu esnada gözleri yumulu. Belli ki midyenin söylediÄŸi ÅŸarkıyı dinlemekte…
***
Kulağıma dayadığım midyeden gelen sesleri dinlemeye doyamazdım. Deniz büyülü sesiyle ÅŸarkılar söylerdi içinde. Kah balıklar neÅŸeyle zıplardı suyun yüzeyinde kah deniz kızlarının ÅŸarkılarını fısıldardı dalgalar. Deniz perileri sihirle donatmıştı midyemi…
Her birinin muhteÅŸem güzellikte deniz kabuklarına dönüÅŸeceÄŸine inandığım çakıl taÅŸlarım vardı. Yaza ve denize veda edeceÄŸimiz gün sahile iner, dizerdim hepsini kıyı boyunca. Bir sonraki yaz geldiÄŸimde nasıl kabuklar istediÄŸimi anlatırdım tek tek. Çünkü çakılları ÅŸekle sokardı iri dalgalar kış zamanı. Rüzgar öyle ÅŸiddetli eserdi ki, uçuÅŸan kum taneleri kalıcı izler bırakırdı her birinin yüzeyinde. Tepecikler, çukurlar, eÄŸimler. Çizgilerin bombelere ulaÅŸması ya da bir kırıkla son bulması çok enteresandı. Yorumlarımı dinleyip hayal gücümü kırmamak için olsa gerek annem de babam da katılırdı heyecanıma.
*
Kabukların içinde yaÅŸayan yumuÅŸacık canlar olduÄŸunu ve salgıladıkları minerallerle kendilerine korunak oluÅŸturduklarının bilincine okumayı öÄŸrenince çevredekileri soru yaÄŸmurlarına bırakarak vardım. ÇoÄŸu kalsiyum olan kabuk yapılarıyla kendilerini korumaya alır deniz kabukları. YumuÅŸak canlı içinden çıkınca serbest kalan kabuklar dalgaların taşımasıyla sahile varır.
Ayrıca midyenin kulaklarımdaki sesleri dalgaların fısıltısı, balıkların neÅŸesi ya da deniz kızlarının ÅŸarkısı deÄŸildi. Midye, içinde bulunduÄŸu ortamın seslerini farklı yapıdaki iç yüzeyi sayesinde farklı frekanslara çevirir. Kulaklara gelen hoÅŸ sesler midyenin becerisidir bir yerde…
*
Gerçekleri öÄŸrenmek, bilgili olmak kiÅŸiyi çevresine karşı duyarlı yapar. Realist bakmak ümitleri kırsa da bazen, her zaman olaylar karşısında güçlü olmayı saÄŸlayabilir. Ve bazen etrafımıza bilerek ördüÄŸümüz kabuklarımız birçok tehlikeyi bertaraf edebilir.
Yine de çocuk bilmiÅŸliÄŸiyle inanılanlar güzel deÄŸil mi? Çocukların inandıklarını heyecanla dinlemek ve hayallerinde yaÅŸayan güzelliklere hiç dokunmamak…