Zehra Özdemir Yazarın Tüm Yazıları
Zehra Deniz ÖZDEMÄ°R Manavgat DoÄŸançam köyünde doÄŸdu. Ä°lkokulu DoÄŸançam'da, Ortaokul ve Liseyi Manavgat'ta okudu. Bursa UludaÄŸ Üniversitesi Ziraat Fakültesini bitirdi. Ahmetlerli Mustafa Özdemir'le evli ve iki çocuk annesi olan Zehra Özdemir, ...
DEPREMÄ°N GÖTÜRDÜKLERÄ°
Kalemimi elime alıyorum, bırakıyorum. Kalemime küsmüÅŸtüm, küsme de deÄŸildi, kaçıyordum. AÄŸrıyan kalbimi, içimden geçen fay hattının kırdıklarını, yol yapmış göz yaÅŸlarımı yazmaktan kaçıyordum.
Ä°yi görünmek, iyi olmak istiyordum, her ÅŸeye raÄŸmen, kaçarken bir akÅŸam ansızın kendimi yakaladım, yazıyordum, Ne omzuma inmiÅŸ ağırlık kadardı kalemimin yükü ne de darmadağınık olmuÅŸ gönlümün aynasıydı. Bu ağırlık ki kalem bile anlatamaz, bu dağınıklığı yazarak bile toplayamazdı. Dil söyleyemezdi, ama gönlün sesiyle kalem yazacaktı…
Sen ne yaman aymışsın ÅŸubat! En kısa aysın ve soÄŸuk da olsa çabuk geçerdin içimizi ısıtan cemreler senin içinde düÅŸmeye baÅŸlardı, kısa olduÄŸun, okullarda çocuklara sınav sorusuydu, peki ya ÅŸimdi? Åžubat artık sen en uzun ay olarak yıllarca hiç bitmeyeceksin, kiminin gözyaÅŸlarında, kiminin uzaklara dalışında, aÄŸrıyan kalplerde, silinen ÅŸehirlerde ve kaybolan kimliklerde sen hiç bitmeyeceksin…
Cemre deÄŸildi bu defa havaya, topraÄŸa düÅŸen, ölümün soÄŸukluÄŸuyla, acı kalplere düÅŸmüÅŸtü Cemre. Åžaire hep sitem ederdim; “yine karı, kefene benzetti “diyordum. Ben de ısrarla saflığın, temizliÄŸin simgesi diye söylesem de ÅŸair bile haklı çıkmış, ÅŸubatın karı, ÅŸehrin kefeni olmuÅŸ, soÄŸuÄŸu içimizi ürpertmiÅŸti…
Avuçlarımızda bitmeyen dua kırıntılarıyla, göz yaşımızın kekremsi tadını hissediyorduk, tıpkı hayatın da böyle bir tadı kalmıştı. Kaybolan ÅŸehirlerde, kaybolan insanlar gibi biz de adete kaybolurken yıllar geçince bu depremi kimi biz çocuklarımıza, kiminiz torunlarımıza anlatsak, bu birlik ile yaraları sardığımızı da acı da olsa gülümsemeyle bahsedecektik. Çocuklarımız, torunlarımız “peki sen ne yaptın“ dedikleri zaman anlatacak çok iÅŸlerimiz olması gerekmiyor mu?
YaÅŸadığı, doÄŸduÄŸu ÅŸehirleri, köyünü, anılarını, binlerce mezarını bırakmak zorunda kalıp, kalbinde götürüyorlardı, yeni bir hayat bekliyordu onları ve bekleyen yeni bir hayata biz ne yapabiliyorduk? Onların yanında arkasında, rolümüz ne olacaktı? OluÅŸturduÄŸunuz birlik ve beraberliÄŸin halkasına kenetleneceÄŸiz.
Bu vatanın birlik ve beraberliÄŸi tarihte olmuÅŸ, ÅŸimdi de oluyor. Bu zor günleri yine bu birleÅŸen gücümüz ve desteÄŸimizle aÅŸacaktık.
Bu deprem hepimizi etkilerken kendi kendimizi de sorgulamayı öÄŸretti. Fazla eÅŸyalar gözümüze batar olmuÅŸtu, giymediÄŸimiz elbiseler anlamını kaybetmiÅŸti. Kırdığımız kalpleri bir daha sorgulamaya baÅŸlamıştık.
DiÄŸer yandan elbette çok ÅŸey kaybetmiÅŸtik. Ama bir yandan da birleÅŸmeyi, dayanışmayı, omuz omuza vermeyi de öÄŸrenmiÅŸtik. Bu ÅŸekilde belki bir nebze soÄŸuyan gönüller ısınacak, belki onlara bir parça da yalnız olmadıklarını hissettirecektik.
Milletçe bunu da aÅŸacağız, birlik ve beraberliÄŸimizle bu yükün altından kalkacak ve birlikte baÅŸaracağız…
Zehra ÖZDEMÄ°R, Konya