Ali VAROL Yazarın Tüm Yazıları
Ben emekli öÄŸretmen Ali Varol. Yazı yazmayı ve resim yapmayı severim. Manavgat Ahmetler köyünde doÄŸmuÅŸ, orada büyümüÅŸüm. Köy yaÅŸamını iyi tanırım ve doÄŸa ile iç içe olmak keyiflidir. ÇocukluÄŸumda aileme yardım ederken çift ve harman...
EKÄ°PLE ÇALIÅžMA
Ali VAROL
Ben zaman buldukça resim de çalışıyorum. Bazen yalnız başıma, bazen de bir grupla beraber. Grupla beraber çalışmak daha verimli oluyor. Sanırsam yazı yazmak da öyle. Resim yaparken bazen arkadaşımın yaptığı bir resim bana yeni bir konu yakalama fırsatı veriyor. Benim resmim de ona yeni bir resim için esin kaynağı oluyor.
Ayrıca yaptığımız resimleri diÄŸer arkadaÅŸlar uygun bir dille eleÅŸtirirler. EleÅŸtirilerin uygun bir dille ve kiÅŸiye özel yapılması önemlidir. Bir sözden herkes aynı duyarlılıkta etkilenmez. Birisi için "Burası iyi olmuÅŸ, ÅŸurası ÅŸöyle yapılırsa daha iyi olur diye düÅŸünüyorum." gibi kibarca sözler kullanırız. Bir baÅŸkası içinse "Ohooo, develerin ayakları çok kısa olmuÅŸ. Midilli devesi mi bunlar?" diye pat çıkarıveririz dilimizin altındaki baklayı.
Hangi ÅŸekilde olursa olsun, böylesi düzeltmeler verimliliÄŸi artırıyor, kusurları azaltıyor. Bazen tatlı bir rekabet bize daha çok çalışma gücü veriyor, daha güzeli yakalama isteÄŸi uyandırıyor. Benzer durumlar yazı yazarken de geçerlidir.
Ali Koç'un "Kurbanlık eÅŸek, Elmacılar" yazılarını okuyunca BozlaÄŸan'da yaÅŸadığım çocukluk günlerim aklıma geldi. Yazılacak yeni konular hatırlamama yardımcı oldu. Ben burada resim yaparken oluÅŸan ekip çalışması verimliliÄŸine benzer bir durum görüyorum. Benzer konuları yazan kiÅŸilerin yazıları ötekinin yeni konular bulmasına esin kaynağı oluyor. Bu etkileÅŸim diÄŸer arkadaÅŸlarımız ve daha önce yazdığımız yazılar için de geçerli.
Sitemizde yazdığımız daha önceki yazılarda da benzer durumlar olmuÅŸtu. Konumuz genel olarak Ahmetler köyü, Ahmetler insanı. Birimizin yazdığı yazı bazen ötekine benzer yeni bir konu hatırlatabiliyor. Hatta bazen birbirimizden habersiz aynı konuyu bile yazdık.
Ahmetler'e radyonun ilk geliÅŸini aynı zamanda birbirimizden habersiz iki kiÅŸi yazmışız. BaÅŸlıklar aynı ama anlatım (üslup) farklı. Konu aynı, anlatılanlar farklı... Burada yazının içine kendimizden, kiÅŸiliÄŸimizden bir ÅŸeyler katıyoruz demek ki. Yani yazılarımız özgün. Herkesin kendine özgü bir anlatım tarzı var. ArkadaÅŸlarımızdan birisinin yazısını okuyunca kimin yazdığını görmesek bile "Bunu filanca yazmış." diyebileceÄŸimiz kadar farklı ve özgün anlatımlarımız var. Bu bence çok önemli. Aynı konu anlatılıyor ama farklı anlatılıyor. Hem farklı, hem beraber... Farklılık içinde beraberliÄŸi yakalayabilmek...
Ekip halinde Ahmetleri ve Ahmetler insanını anlatmak; ama farklı biçimde anlatmak... Ne demiÅŸ ÅŸair: "Bir aÄŸaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeÅŸçesine."