Mehmet GÜNGÖR Yazarın Tüm Yazıları
Mehmet GÜNGÖR
KAYBETTİĞİMİZ DEĞERLER
Sumak, Tuluk ve Civcer
Mehmet GÜNGÖR
El emeÄŸi ve göz nuru akıtılarak yapılan eserler, mahsuller veya geleneksel eÅŸyalar bazen saf bir düÅŸünceyi bazen bir hikayeyi anlatır, hatırlatır. Geleneksel olarak yapılan iÅŸlerin yazılı bir dokümanı olmadığından, gelenek ve görenekler, babadan oÄŸula, anneden kıza, geline geçerek öÄŸrenilir.
Geçen günlerde köyümüzde bir teyzenin üzüm sepetinde kırmızı renkte üzüme benzeyen salkımlar gördük. Bunun ne olduÄŸunu sorduÄŸumuzda:
"Bunlar sumak püskülü (çekirdek veya çiçek).” diye cevap verdi.
Sumak aÄŸacı köyümüzün daÄŸlarında özellikle GüÄŸlen civarında bolca bulunuyor. Sumak, 4-5 metreye kadar yükselebilen, yeÅŸil yapraklı, sonbaharda salkım halinde kırmızı çiçek açan çalı tipinde bir aÄŸaç.
Sumağın iÅŸtah açıcı, mikrop öldürücü, ateÅŸ düÅŸürücü olarak kullanıldığı biliniyor. Unutmayın, ağız ve diÅŸ saÄŸlığı sorunu olanların ağız ve diÅŸ kokularını önlüyor. Ama bakın sumak bizlere kimleri ve hangi hikayeyi hatırlatacak.
Teknolojinin geliÅŸmesiyle yöresel ve geleneksel el yapıtları, alışkanlıklar ortadan kayboluverdi. Oysa onlar bizim hayatımızın gerçekleriydi. Yakın zamana kadar özellikle sıvı gıdaların bozulmadan taşınabilmesi için oÄŸlak derisinden Tuluk yapılırdı. Buna yöre dilinde "civcer" de deniyor. Civcer, genellikle erkek oÄŸlağın derisinden yapılır. OÄŸlağın derisi 2 veya 3 gün meÅŸe külü ile karıştırılmış bir kaba bırakılır ve böylece hamlanması saÄŸlanır. Hamlanan derinin kılları hiç zorlanmadan kendiliÄŸinden temizlenir, kokusunun güzel olması veya daha saÄŸlam olması için her tarafı un halindeki sumakla bölenirdi.(1)
Bu iÅŸlem sumağın bulunmadığı yerlerde, bizim “çor”(2) adını verdiÄŸimiz, kurumuÅŸ çam kabuÄŸunun, un haline getirilmiÅŸi ile yapılıyor. Fakat çam kabuÄŸu sumağın yerini tutmuyor. Bilenler bilir 3 - 5 gün tulukta süzülen yoÄŸurdun tadını:) Esas Bu yoÄŸrda tat ve iÅŸtah veren ÅŸey, asıl sumağın kokusudur.
Teke derisinden yapılan tulukla yayık yayılır. Yayık, 3 aÄŸacın baÅŸ tarafından baÄŸlanır ve üç ayaklı çatma(3) ÅŸeklinde kurulduktan sonra tuluk bu aÄŸaçlara baÄŸlanır ve tuluktaki yoÄŸurt, biÅŸekle yayılır ve ayran yapılır. Tulukta yayılan ayranın yağı ve sumak kokusu çok güzeldir. Bu geleneksel yöntemler bizim hayatımızın gerçekleri, anne babalarımız bin bir zorluklarla bizleri bu yöntemlerle büyüttüler. Teknolojik geliÅŸmelerle bunları ne çabuk da unutuverdik...
ÇaÄŸa tabi ki uyalım ama geleneklerimizi, gerçeklerimizi, özümüzü kaybetmeyelim, unutmayalım, unutturmayalım.