Mehmet GÜNGÖR Yazarın Tüm Yazıları
Mehmet GÜNGÖR
KEÇÄ°LER VE KAR AÅžI
Kim bilir, belki de dondurmayı ilk olarak bizim Yörükler buldu…
Mehmet Güngör
Bu yıl yaz ve sıcaklar biraz geç geldi, galiba geç gidecek. Önceki yıllarda AÄŸustos ayında havlar serinlerdi. Çok enteresandır, sahil boylarında yaÅŸayanlar yüksek kesimlere yaylalara; yüksek kesimlerde yaÅŸayanlar da sahil bölgelerine kaçarlar. Deniz kenarındakiler pek fazla denizle ilgilenmezken, uzaklardan gelenler denizin tadını çıkarırlar.
Bu yıl ise en sıcak ay AÄŸustos ayı oldu. Eylül ayına girdik; fakat sıcaklar hala etkisini kaybetmedi. Bu sıcaklarda en güzel içecek su, en güzel soÄŸuk yiyeceklerden birisi de dondurmadır. Dondurmanın bin bir türlü çeÅŸitleri çıktı. Ama en güzel dondurmanın keçi sütünden yapıldığı bilinmektedir. Keçi sütü, bu özelliÄŸiyle ün kazanmıştır.
Türkiye’de marka olan ve dünyaca tanınan MaraÅŸ dondurması da keçi sütünden yapılıyor. Gerçek MaraÅŸ dondurması; kaynatılmış keçi sütünün içine un haline getirilmiÅŸ salep katılıp, soÄŸuk buz tabakalarının içerisinde karıştırıldıktan sonra iyice dövülüp sakız haline getirilerek yapılıyor. Ä°nek sütünden yapılanlar, keçi sütünden yapılanlara göre daha hafif, daha çabuk eriyor ve pek lezzetli olmuyor.
Köyümüze elektrik gelinceye kadar dondurmayı tanıyanlar, galiba fazla deÄŸildi. Fakat Yörükler, farkında olmadan belki de yüzlerce yıldır dondurma yiyorlardı. Bunun adı yaz aylarında yaylada serinlemek için yenen "Kar aşı"’dır. Bir tabaÄŸa konan karın üstüne pekmez, reçel veya yoÄŸurt dökülerek yeniliyor. Aslında ÅŸimdiki dondurmanın atası yörüklerin "Kar aşı" olmalı. Kar aşını yemek öyle kolay da deÄŸildir. Kışın karlarla kaplı olan yaylamızın daÄŸları ilkbaharla birlikte karlar erimeye baÅŸlayınca, yeÅŸil, gri ve beyaz renklerle güzel bir ahenk oluÅŸturur. Zamanla karlar eriyince insanlar ve diÄŸer canlılar su bulmakta zorlanırlar. Ä°nsanlar obruklardan iple çekerek veya 2, 3 km uzaklardan eÅŸeklerle, katırlarla kar taşıyarak su ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırlar. Bizim AkdaÄŸdaki obamıza "EÄŸrigar" denilen yerden eÅŸek ve katırlarla kar taşıdığımızı hatırlarım.
Kar, güneÅŸ ışığından veya sıcaktan fazla etkilenip erimez, sıcakta kar kendisini korumaya alabiliyor, erimiyor. Daha çok yaÄŸmur ve rüzgara maruz kalırsa eriyor.
Kar aşı deyip geçmeyin, keçi yoÄŸurduyla karıştırılan kar aşını ÅŸimdi özlüyorum. Keçi doÄŸada otluyor, yeni filizlenen dallarla, otlarla besleniyor. Yem yemediÄŸi için tamamen doÄŸal beslenmiÅŸ oluyor. Bu nedenle keçi sütü, anne sütünün alternatifi olacak kadar faydalı bir besin kaynağı.
Åžimdi hayal meyal hatırlıyorum, Öksüz Mehmet amcanın AyÅŸe adında bir kızı vardı, uzun boylu kırmızı yanaklı bir kızdı, AyÅŸe daha sonra kalp rahatsızlığından vefat etti; Allah mekanını cennet etsin. Ä°lkbahar ve sonbaharda DoÄŸruyolbaşı’nda oturuyorduk, AyÅŸe abla, benimle ve kardeÅŸi Musa ile çok ilgilenirdi. Çok çalışkan ve güler yüzlü bir kızdı. Musa, benden biraz küçüktü. Keçileri başından tutar ve Musa’ya: “Em” derdi. Musa, keçilerin altına sokulup keçinin memesinden süt emerdi. Birkaç kere ben de emsem de sonradan keçi emmeyi bıraktım. Ne de olsa Musa’dan daha büyüktüm.Ä°yi mi etmiÅŸim çok kötü etmiÅŸim derseniz; keÅŸke keçileri oÄŸlak gibi ben de daha çok emseymiÅŸim. Musa uzun boylu oldu; benim boy ise ortada. :)
Keçi konusuna sanırım en çok, Mehmet Arslan’la ikimiz ilgi duyuyoruz. Bu konuda onun da benim de araÅŸtırmalarımız var. Saanen keçileriyle ilgileniyoruz. Bu keçilerin anayurdu Ä°sviçre’nin Alp DaÄŸları… Ä°sviçre, peynir ve sütü ile dünyada birinci sırada yer alıyor. Demek ki bu Saanen keçilerinde bir keramet var. Ä°sviçreli çobanlar Türkiye’ye gelip tatil yapıyorlar; ama bizim çobanlar tatilin “T”’sini bilmezler. Ömürleri daÄŸ yamaçlarında geçer. Bu yüzden Mehmet Arslan abiye bir teklifim var:
Beraber 500 tane Saanen keçisi alalım. Mehmet Abi keçileri gütsün; ben oÄŸlakları: J)
Ama Mehmet Abi, dikkat etmen lazım, çobanlık zor iÅŸ…
Sürü tersine dönünce, uyuz keçi baÅŸa geçermiÅŸ :)