Mehtap ÖZ Yazarın Tüm Yazıları
Mehtap Öz Tekirdağlı anne babadan, Burdur ili Yeşilova ilçesinde doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları Keşan ile Tekirdağ arasında geçti. İlk, orta ve lise eğitimini Keşan'da tamamladı. 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ne girerek 1...
MAYIS AYI GELDİ…
Üzerinde yaşadığımız gezegen havasıyla, suyu ve toprağıyla muhteşem bir yer değil mi? Atalarımızın miras bıraktığı ülkemiz ise karış karış gezildiğinde elimizdeki hazinenin değeri iyice anlaşılıyor.
Bu düşünceler içinde yürürken, neşeli ve umutlu bir ses geliyor kulağıma. Öyle ışıltılı bir ses ki, sahibini görmek için çevremi tarıyor bakışlarım. Kimsecikler yok! Sonra bir kıkırdama duyuyorum inceden. Ufak ufak korkmaya başlasam da, sesin kaynağını farketmem uzun sürmüyor. Etrafımdaki renkler ve havadaki mis kokudan anlıyorum. Tabiat konuşuyor benimle! “Bak bana!” diyor. “Uzun süren uykumdan uyandım. Artık bahara kesti her yanım.” diyor. Ruhumdaki esrik haller, kalbimdeki pır pır mutluluk, içimden taşan umutlu heyecanlara kapılmam. Hepsi bu yüzden. Bedenim çoktan doğayla uyumda. Zihnim ise gündelik hay huylar ile uğraştığı için, yeni yeni farkına varıyor Mayıs ayının efsununa.
Ne çok güzellik barındırır içinde Mayıs ayı. Bu ay için esin kaynağı Romalıların bereket Tanrıçası Bona Dea’dır. Yunan tanrıçası Maius Mensis adını vermiştir. Bereket, neşe, hareket ve yeni başlangıçlarla umut barındırır içinde Mayıs ayı.
İlk günü baharın geldiğini müjdeler. Emeğin kutsallığını hatırlatıp, kutlar. Bereketi simgeleyen, cömertliği, iyiliği, insanlığı ve doğayı seven Hızır ile Ilyas’ ın buluşma zamanı Mayıs’ın ilk günlerine rastlar. Güller açar insanların yüzlerinde. Dallarında renk renk bakan gülleri görünce.
Antik Yunan mitolojisinde birçok tanrıça ve tanrının annesi olan Rhea onuruna kutlanırmış ilkbahar festivalleri Mayıs ayında. Yine Mayıs ayında bir gün annelerimizin günü kabul edilmiş yıllar sonra Anna Jarvis aracılığıyla.
Bandırma isimli vapurla Istanbul’ dan Samsun’a yola çıkan Atamız, ulusun esaretten kurtuluşu, tam bağımsız olabilmesi düşünceleriyle limana ulaşmıştır. Bir ulusun üzerine çöken karanlığı silkeleyip aydınlık günlere ulaşmasının başlangıç tarihidir 19 Mayıs.
Atamızın “Benim bütün umudum gençlerdedir.” diyerek gençliğe bir bayram hediyesidir Mayıs ayı.
Ne güzel bir aydır Mayıs. Gökyüzünün masmavi berraklığı, yemyeşil doğanın mis kokusuyla renk renk çiçekler, çeşit çeşit böcekler, kuşların neşeli cıvıltıları. Her yerde bir canlılık, neşeli hareketler.
Pazarda,manavda tezgahlardan gülen sebze, meyve. Kapı önlerinde uzayan sohbetler. Bahçelere, balkonlara kurulan sofralardaki lezzetler. Göl kıyıları, deniz kenarları, ormanlar, mesire yerleri. Cıvıl cıvıl, renk renk giysiler. Gülen yüzler, bakışmalar, ilk kalp çarpmaları. Festivaller, eğlenceler, şarkılar, şiirler…
Sevdiğim birçok insan da Mayıs’ta merhaba deyip dünyaya, neşe ve dostluk getirmişler beraberlerinde.
Kanımız daha mı hızlı gezer damarlarımızda? Küçük heyecanları daha mı çok yaşarız? Daha bir güzel mi bakar gözler ya da her şeyi çok mu güzel görmeye başlarız? Güneşin ışıkları, yıldızlar daha mı parlaktır? Ayın yüzü güler mi ve daha mı yoğunlaşır romantik ışığı? İşte böyle saymakla bitmez Mayıs ayının sihirleri…
Çoğalsın, yayılsın yeryüzüne mutluluk, neşe. Sonra yükselsin göklere sarsın her yanı. Girsin tık tık atan tüm kalplere Mayıs ayının tüm güzellikleri.