Mehmet KOCAAKÇA Yazarın Tüm Yazıları
Mehmet KOCAAKÇA
NE OLURSAN OL, YİNE GEL!
Mehmet KOCAAKÇA
“ahmetler.net” gibi “Ahmetler.com” da bizim çocuğumuz gibi. Hepimizin buluşma noktası; her günkü mutlak uğrak yerimiz. Dostlardan bir kelam inmişse onu okuruz. Bizleri yalnız bırakanları kendi haline bırakıyoruz. Çünkü bu iş bir gönül işi; sevgi, saygı, dayanışma ve birlikte olma duygusu ancak içimizden gelirse değerlidir zaten.
Siteyi kuranlar ilk günden beri şunu söylüyor:
“Aramızdaki hiçbir farklılık, Ahmetlerli olmaktan daha önemli değildir.”
Birbirimize yakın olma özlemi ve önerisi ancak bu kadar net ve güzel anlatılabilir. Mustafa Koç hocamız; yazılarından birinde; bizleri bir arada tutabilmek için duygu ve düşüncelerini şöyle anlatmıştı:
“Hangi dilden, hangi inançtan, hangi renkten, hangi düşünceden, hangi partiden, hangi dergahtan, hangi takımdan olursanız olun Ahmetlerli olmamız bunlardan daha önemlidir.” demişti.
Bir Ahmetlerli olarak soruyorum: “Bundan daha güzel bir davet, daha anlamlı bir özlem olabilir mi?” Zaten Anadolu insanının engin gönlünü ve hoşgörüsünü dünyaya haykıran, Mevlana’yı, Hacı Bektaş Veli’yi, Yunus Emre’yi çok seven hocamızın bu davetinin Mevlana’nın düşündüklerinden ne farkı var?
Bu devirde artık farklılıklarımızı koruyarak birlik olmayı öğrenmek de gerekiyor. İnsanlarımızın arasına her türlü ayrımcılığı sokarak toplum çimentomuzu bozmaya kalkışanların giderek çoğaldığı bir dünyada sadece aklımızı kullanarak toplumca birliğimizi koruyabiliriz. Buradaki çağrıların asıl değeri de budur. En küçük birimde bile birliğimizi bozacak gereksiz ayrılıklardan uzak kalmak. Yani farklılıklarımızla bir arada olabilmek…
Bu arada dışarıdan aramıza katılıp içimizden biri olanlar da var. Yabancı gelinlerimiz de damatlarımız da çocukları da zaten Ahmetlerlidir. Ama özellikle son zamanlarda dışarıdan gelip içimizden biri olan Zehra Özdemir'e sitemize gösterdiği ilgi ve katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Zehra Özdemir, bu ilgisiyle Ahmetlerli olanlara bile güzel bir örnek oluyor.
Köyümüzün şairi, Hasan VAROL hocam “niçin yazıyorsunuz?” diye harika bir yazı göndermiş.
Sayın hocam “Ahmetlerce yazmak için” desem ya da “kendimizi tarif ediyoruz” desem bu nedenlerin birkaçını söylemiş olurum.
Öncelikle yazanlarımızdan bazıları da ortadan kayboldular. Bu nedenle ben de Hasan Hocamın aksine; “Niçin yazmıyorsunuz?” diye onlara sormak istiyorum.
Şu gerçeği herkesin kabul edeceğini sanıyorum: “Ahmetler.net”ten önce hiçbirimiz birbirimize bu kadar yakın değildik. Köyümüzün geçmişiyle ilgili birikimlerimiz, hiç kıyaslanmayacak kadar arttı. Sadece geçmişimizle ilgili değil geleceğimizle ilgili hedeflerimiz bile ortaya çıkmaya başladı. Dernek fikri bu sitede ortaya atıldı ve bu sayede kuruldu. Bugün yüzlerce üye şimdi bir arada olmanın sevincini yaşıyor. Dernek üyeleri durmadan artıyor. Üye yazımları tamamlandığında bine yakın bir birlik ve güç olacağız bu bile bizleri yalnızlıktan kurtarmaya, ortak sesimizi duyurmaya yeter.
Yazımı Mevla’nın yukarıda sözünü ettiğim dizeleriyle bitiriyor, ayrımsız bütün Ahmetlerlilere sevgilerimi gönderiyorum. Mevlana olup bütün gücümle ben de haykırıyorum:
“Ne olursan ol gel!
Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…”