ŞEKER YÜKÜ BÜYÜKANNEM

ÅžEKER YÜKÜ 

BÜYÜKANNEM

Matrak kadındı büyükannem. Bacak bacak üstüne atıp, keyifle tüttürürdü sigarasını. Küçük çocuklardık ama öÄŸretmiÅŸti büyüklerimiz sigaranın zararlarını. Bunu anlatmaya baÅŸladığımızda boÅŸtaki elinin iÅŸaret parmağını dudaklarına dayar;

"ÅžiÅŸÅŸÅŸtt susun, duyurmayın sigaraya. Duyarsa o zaman zarar verir bünyeme. Duyurmadan içiyorum gizli saklı sessizce!" derdi.

Minik gözlerini iyice kısardı böyle konuÅŸurken. Sesi kısılmış radyo kıvamında çıkardı dudaklarının arasından. Onun bu hallerinden çok etkilenip keserdik uyarılarımızı. Koskoca büyükanneydi o. Her ÅŸeyin en doÄŸrusunu bilirdi!

Konuşulmasını sevmediği tek konu yaşıydı, doksanlarını aşan. Soranlara;

"Otuzumu biraz geçtim" derdi. "Üç otuzumu dört yıl geride bıraktım." Sonra gözlerini devirerek;

"GeçmiÅŸe baÄŸlı yaÅŸamamak gerek evladım." diye eklerdi.

Yaşıtları gibi gençlik günlerini özlemle anlatmaz, her konudaki yeni geliÅŸmeleri ve özellikle dedikoduları duyardı!

Komik kadındı büyükannem, bir o kadar akıllı ve hazır cevap. Çikolataya, ÅŸekerlemeye düÅŸkünlüÄŸünden, açtığı kutu ya da paketi bir oturuÅŸta bitirmeye çalışır; yüzü kızarmaya, elleri titremeye baÅŸlayınca gelen doktorunun uyarısına kulak asmaz;

"DoÄŸuÅŸtan düÅŸükmüÅŸ ÅŸekerim. Tamamlamaya çalışıyorum." derdi.

Ve çok ilginçtir, oldukça düÅŸük bir seviyede seyrederdi kan ÅŸekeri öyle durumlarda bile. Haftada bir kadeh içtiÄŸi ÅŸarabın kalp saÄŸlığına yaradığını söyler ve “Allah biliyor neden içtiÄŸimi, affeder beni” derdi serzeniÅŸte bulunanlara. Ama Allah'ın affetmesini istediÄŸi baÅŸka dilekleri de vardı. Öfkeli zamanlarında söylediÄŸi sözlerin ağırlığını sakinleÅŸince fark eder; kırdığı gönlü geri kazanmak için çalışacağına, küsüp tavır yapan kendisi olurdu.

Ahh büyükanne ahh!.. Senin üzerine titreyen, ömrünün keyifli geçmesi için uÄŸraÅŸan Safiye Yengemi, o mülayim, o anlayışlı kadının da kırdın ya kalbini. Gece herkes uyurken kalkıp yemek için yatağının altına sakladığın lokum kutusunu bulan kadıncağızı nasıl da üzdün.

"Annecim bu nedir? Bak yaşın kaç, ya gece yarısı yükselirse ÅŸekerin? Allah muhafaza, kalbin girerse krize, duyamazsak sesini" diye yaşından bahsetme gafletinde bulunan kadıncağıza:

"Ölüp gitmemi nasıl istediÄŸini biliyorum. Ama bil ki, küp dururken kavanoz devrilip gidermiÅŸ! Sen ölürsün, kocan da evlenir tazecik bir kızla!" demiÅŸtin, iki yıldır devam eden kırgınlığı baÅŸlatan isyana sebep olan.

Neyse büyüklük senin ÅŸanındır (yaşını düÅŸünmedim hiç, kızgın bakma büyükanne), artık Safiye Yenge bu bayram elini öperken affedersin onu deÄŸil mi?...