TEVFİK GÜZEL DAYIYA GÜZELLEME
Mehmet ARSLAN
Olmadı be güzel dayım
Haber götürecektin
Güvercin kanadında
Pantır Dedeme
Gedik Hüseyin’e
Koca Mehmed’e
Asılzade Hacı Hatip’e
Evliya kokusu Emrullah Efendi’yle
Tıkır Ali’yle, Al'efendi’ye
Tekeli’ye ve Zobu Emmi’ye
Selam gönderecektim
Köyümüzün Hoca Nasrettin’i
Delibaşoğlu’na, Karabeşir’e
Amcam Yirik Çavuşa,
Yiroğlan’la Tülüce’ye,
Topal Hasan'a, Topal Ali'ye,
Sarı Mehmed’e, Mullali’ye,
Gök Hüseyin’le Kemeneci'ye
İlk öğretmen İbrahim'e
Ve faili meçhul bir davanın yollarında
Ömrünü tüketmiş Daylak Emmi’ye
Selam söyle
Obalar yine kurulacak
İstediği yerlere
Bir mektup verseydim keşke
Mulla Mahmut’la Mulla Abdullah'a
Deli Hacı’ya,
Deli Ahmat’a
Koyun çobanı Kara Abdullah’a
Köyümüzün efesi Del'Alı'ya
Keçi koyun zenginimiz Memet Alı’ya
Akça Musası'na ve Höke Yusuf’a
Bir kucak sevgi yollasaydım seninle
Babam Koca Mustafa’ya
Anam Arzu Karıya
Dayım Kara Osman'a
Ve adlarıyla yaşayan
Tüm akrabalara
Anılarda kalan
Ve hala unutulmayan
Nice insana
Ebelere, dedelere
Amcalara, halalara,
Dayılara, teyzelere
Kızlara, kadınlara
Ben ne deyim sarı dayım şimdi sana
Sevinemedik bile ağız tadıyla
Aldürbe kararına
Daha dün gibi seksenlik delikanlı halinle
Toplantıda baş köşedeydin
Ufacık cüssenle
Herkese
Güzel bir örnektin
Ve dağ gibi yüreğinle
Akdağ kadar yüceydin gönlümüzde
Öyle bir duruşun vardı
Uslu uslu, nazik, zarif ve kibardı
Ve hoşgörülü gönlünle
Aldürbe Alanı’ydın
Başımızda kalan Ata yadigarı
Son çınarlardan bir babaydın
Gençlerin arasında genç
Her toplantıda yanımızdaydın
Ama güzel dayım
Bunu neden yaptın
Bizi ansızın
Yalnız bıraktın
Seni nasıl unuturuz
Dere boylarında kekik sıkardın
Şimdi artık gururla
Derneğe yazılacak adın
Şimdi artık
Serken yolu öksüz
Güğlen dağı mahzun
Olsun varsın
Sen yerinde rahat uyu…
Beni de affet güzel dayım
Seni köyden uğurlayamadım
İşte ancak
Çook uzaklardan
Atalarımı seninle selamladım...
03 Mayıs 2010 Pazartesi