AHMETLER’İN TARİHÇESİ
TÜRKİSTAN’DAN ANADOLU’YA…
Horasan'dan çıktık yola
Selam verdik Toroslara
Mustafa KOÇ
1. BÖLÜM
GİRİŞ
Ahmetler'in Kökleri, Türkistan'ın Horasan Bölgesinden Geliyor...
Üç Ahmet'in Hikayesi:
Cesaret, Adalet, Asalet!..
Yüzlerce yıl önce Ahmet adlı üç çoban tarafından kurulduğu için “Ahmetler” adını alan köy, bölgenin en eski Türkmen köylerinden biridir.
Derler ki büyük Türk göçleriye Anadolu’ya gelenlerin öncülerinden olan bu üç Ahmet'ten biri "cesareti", biri "adaleti" biri de "asaleti" temsil ediyordu... Ahmetler’in ilk kurucuları muhtemeldir ki Horasan’dan Anadolu’ya gelen öncü Türklerdendir. Bu yönüyle Ahmetler’i kuranlar Horasan erenlerinden Mevlana ile Hacı Bektaş Veli'nin ve Yunus Emre’nin hemşehrisi ve akrabaları sayılır.
Orta Asya'dan başlayan Türk göçü sırasında Horasan'dan gelip bu bölgeye yerleşerek Ahmetleri kuranlar bugünkü yerleşim yerinden önce birçok yerde geçici köyler kurmuşlar. Buralarda bir süre yaşadıktan sonra bugünkü Ahmetler’de karar kılmışlar ve buraya kalıcı olarak yerleşmişler.
***
Ahmetler köylülerinin atalarının ilk yerleşim yeri bugünkü Manavgat Çavuş Köyü, Hacıobası ve Uzunlar köyü bulunduğu Kapız Irmağı civarıdır.
Ancak sıcaktan, sivrisinekten, sıtmadan ve büyük veba salgınından zarar görerek Manavgat ovalarının en zengin topraklarını terk etmek zorunda kalmışlar, giderek daha yukarılara ve sonunda Toroslara çekilmişler.
Bizler tarih kitaplarında sadece "Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya Göçü" diyerek okuyup geçeriz. Oysa bu olay, sadece Türklerin tarihini değil dünya tarihini de etkilemiş muazzam bir nüfus hareketidir. 1100 ile 1300'lerde akın akın batıya taşınan, yaşayacak daha güzel bir yurt arayan insanlar bizim de atalarımızdır. Buna göre, Ahmetler'in tarihi için en az 700 ile 800 yıllık bir geçmişten söz edilebilir.
Kanuni Sultan Süleyman’ın Hediyesi
Tarihsel belgelere bakıldığında Ahmetler’in büyük göçün başlarındaki dalgayla bu bölgeye gelip yerleştiğini anlayabiliyoruz. Çünkü Akseki Çimi köyü sınırlarındaki yaylanın adı resmi haritalarda "Ahmetler Yaylası" olarak geçiyor. Ahmetler Yaylasının, 1500'lü yıllarda Kanuni Sultan Süleyman’ın fermanıyla Ahmetler’e tahsis edildiğine dair belgeler, yüz yıllık mahkeme dosyalarına girmiştir. Ayrıca Ahmetler, uzun geçmişi ve kendine özgü kültür yapısıyla bölgede bugüne kadar önemli ve saygın bir yere sahip olagelmiş.
Yukarıda adı gecen köyler dışında Hocalı, Demirciler, Sayköy, Erengeriş ve Gençler, Yarbaşı, Çavuşköy gibi sahile kadar uzanan birçok yerleşim yerleri vaktiyle Ahmetler'in mahallesidir.
Bu bölgedeki birçok kişinin örneğin Demirciler köyünden yaşlı bir yurttaşın kimlik cüzdanında hala Doğum Yeri olarak Ahmetler yazılıdır. Hocalı’dan ünlü Emrullah Efendi’nin ve Yarbaşı’ndan Mehmet Ali İngöz’ün de nüfustaki doğum yeri Ahmetler olarak kayıtlıdır. Ayrıca köyün yaşlılarının anlattıklarına göre Çavuşköydeki arazilerden ortaklık ücreti gelmesi de çok geniş bir alana yayılan bölgenin Ahmetler olarak bilinmesinin açık kanıtlarındandır.
Ahmetler Kanyondan akan Karpuz Irmağının sahile indiği yerdeki tarım alanlarının adı tapu kayıtlarında halen "Ahmetler Bükü" olarak geçer.
Manavgat Ovalarından Toroslara
Bölgenin en eski Yörük Türkmen köyü olan Ahmetler'in yerleşim macerası, Manavgat ovasında başlamış olsa da hayvancılık, yaylacılık ve göçebe kültürünün devam etmesi nedeniyle Ahmetlerliler dört beş yerde yerleşik düzen kurmuşlar. Bu köylerin bazıları büyük veba salgını sonucu ya da bazı sosyal olaylar nedeniyle haritadan silinmiş ama Ahmetler köyü varlığını sürdürmüş.
Bütün bunlardan çıkaracağımız sonuç ise şudur: Ahmetler'in bir bölümü, sahildeki topraklarını terk ederek Toroslara doğru göçmeye devam ederken bir bölümü de bulundukları yerlerde kalarak uzun yıllar içinde yeni köyler oluşturmuş ve Ahmetler'den ayrılmıştır. Son olarak Gençler (Gecereme) ve Erengeriş (Hacıahmetli), Ahmetler'den ayrılarak köy statüsü almıştır.
Ahmetler’e komşu olan ve birçok ailenin birbiriyle akrabalıkları bulunan Akseki’ye bağlı (Fersin) Güçlüköy'den fizik Profesörü Önal Ergenekon, bu bölgedeki göçer köylerin hepsinin Horasan'dan gelen aşiretler tarafından kurulduğunu; Anadolu'nun Türkleştirilmesi ve İslamlaştırılması amacıyla büyük Türk düşünürü Hoca Ahmet Yesevi tarafından buralara gönderildiklerini anlatır. Bu düşünceyle bu bölgedeki köylerin çoğunun Bektaşi kültüründen geldiğini de iddia eder.
Bu tespite göre bu bölgeye ilk yerleşenler, 13. yüzyılda Hacı Bektaş Veli ve Mevlana gibi mutasavvıfların peşinden gelen Türk boylarıdır. Bu aşiretlerin kurduğu bugünkü Güçlüköy, Çaltılı Çukur, Yarpuz (Doğrul), Erenyaka ve Ahmetler gibi daha birçok köyün Horasan kültürü taşıdıkları anlaşılmaktadır. Diyebiliriz ki bu bölgeye yerleşen aşiretlerin bir bölümü, Anadolu'yu Türkleştirme ve Türk hümanizmasını yayma felsefesinin taşıyıcıları ve öncüleridir. Ahmetler’le gelen oymakların Selçuklu Türklerinden olduğu da kesindir.
Ayrıca Sülles, Biros, Gravanda, Zilan gibi bazı köylerle Marla olarak bilinen Akseki’nin Türkler buralara gelmezden önce kurulmuş olduğu, geriden gelen göç hareketiyle Türklerin buralara da yerleştikleri anlaşılmaktadır.
Akseki’nin Çimi köyü ile yüz yıllık anlamsız bir dava dosyasındaki belgeler, Alanya tarihine ait bazı resmi kayıtlar ve Osmanlı Mufassal defteri gibi arşivlerden elimize geçen yazılı belgeler zaten Ahmetler’in çok eski bir köy olduğunu çok net olarak gösteriyor.
Manavgat Belediyesince hazırlanan bir kitapçıkta Ahmetler köyünün Horasan’dan göç ederek gelen Orta Asya Türkmenlerinden olduğu yazılıdır.
Alanya, Manavgat ve Akseki'nin resmi belgelerinde Ahmetler köyüyle ilgili birçok bilgi bulunmaktadır. Alanya Kalesine vergi verildiği de bilinmektedir. Hatta bazı vergi kayıtlarının Adana’da ve Ankara’da bulunabileceği söylenmektedir. Özellikle nüfus, mahkeme, vergi ve tapu kayıtları, bu köyün tarihi geçmişiyle ilgili olarak aktardığımız yukarıdaki bilgilerle örtüşmektedir.
Ayrıca köyün geçmişiyle ilgili bilgileri kulaktan kulağa aktaran Ahmet Ali Koç (Zobu), İbrahim Koç (Daylak), Tevfik Güzel, Mustafa (Pantır) Koç, Musa Güngör (Küpeli) ve Manavgat eşrafından Mustafa İsmet Özdemir gibi köyün ileri gelenlerinin atalarımızın Türkistan’ın Horasan bölgesinden göçerek geldiğini anlatıp durmuşlardır.
Devamı Var:
2. Bölüm: VEBA SALGINI VE BÜYÜK BİR YIKIM
Yazının 2. Bölümünü okumak için buraya tıklayın.